Sevdiğim Kadınlardan Dersler

İşe de bak;
Sevdiğim ilk kadın,bana edebiyat yapmayı öğretti;
Ondan sonraki sevdiğimi sandığım kadınsa,bir öncekinin benim içimdeki değerini aşk olmasa bile yitiremeyeceğini;
Ondan da sonraki sevdiğimi sandığım kadın,hem beni reddedileceğimi bilmemle özgüvensizliğe teşvik etti,hem de herkesin o kadar sevilmeye değer olmadığını öğretti...
Sonuncusuysa(yani sevdiğimden emin olduğum ve hala sevdiğim kadın)sesimi güzelleştirdi,adının geçtiği şarkıyı-türküyü okurken fark ettim bunu da...

İlk sevdiğim kadın sevmeye değerdi,beni sevip değer veren insanların aleyhinde söyleyebildiklerine inat.O da beni seviyordu ama aşık değildi,bu da bana Tahir'le Zühre meselesini öğretti;onun dışında bir kişiyi seni sevmemesine rağmen sevmeyi,ona darılmamayı,gelmeyeceğini bile bile beklemeyi öğretti.Tüm bunlar birden ölmenin ne olduğunu öğretti bana;ama ölüm değil de yaşamak açısından...
Ondan sonraki sevdiğimi sandığım iki kadının da tek sebebi oydu,hatta o kadınlardan daha başkaları da olmuştu başka türlü ama benim hiç bir günahım yok.İlk sevdiğim kadının beni defalarca reddedişine karşın bir defa evet almak için çırpındığımdan oldu bunlar,ilk şansı bile hak etmeyen değersiz biri olduğumu düşünmemek için belki de;ama en çok da o geçsin diye,bir aşkı sadece daha büyük bir aşk bitirir diye..Oysa bitirmezdim,inanın bitirmezdim de bu ona da acıydı,çünkü sevmeye değecek kadar iyi bir kadındı,olanlara inat bir dosttu da,zaten tüm sorun da buydu ama boşver...

Ona olan aşkım bitti evet,bitti ama insanları zora sokan bir nokta var burada;aşık değilim ama gün gelip şartlar bunu gerektirdiğinde ölürüm onun için,gün gelip görsem gözlerimi tutamaz ağlarım,sesini duysam dayanamaz kaçarım.Asla da laf söyletmem ona,zarar verdirtmem,incittirmem...

Şimdi sevdiğim kadına geldi sıra;
Yalan yok,diğerlerinde de onda istiyor olduğum kadar istedim,onu yanımda ve kendimi ona ait hissetmeyi,onu mutlu hissettirmeyi,yalnız hissettirmemeyi ama en çok da ona sevgimi dilediğimce gösterebilmeyi.Ki bu hakikaten zor,her gün göz göze gelirken;daha önce söylemişken sevdiğimi,ama hala sevdiğimi bilip bilmediğinden emin olamazken...
Uğruna bir şeyler yazdığın,her gün adını sayıkladığın,göz göze gelince,yan yana gelince içinin eriyip damla damla aktığı ama belli etmediğin,fırtınalar koptuğu ama itiraf edemediğin o kadın;seni diğerleri gibi hevese kapılmış,çoktan unutup gitmiş sanıyor,düşünsene..Gerçi ne fark eder ki diyorum sonra bilse,zaten reddetmişti söylediğimde;üstelik ben"kendini sevdirmek"ne demektir onu da bilmiyorum,beni benim kadar falan değil,hiç seven olmadı ki...

O güzel gözlerin masum masum etrafa bakınırken,beni fark etmemiş bile olsa bakmaması benden tarafa;bunun raslantı olması,ama aşkın olmaması öyle mi?Ya birileri gidip şu kıza söylese mi artık,"Bu çocuk burada yandı,eridi,bitti!"diye bilmiyorum;o değil de"Farkındayım"falan dese tam ölüm vuruşu olurdu işte...

Keşke imkan olsaydı da fark edebilseydin be güzel,
Ben gösteremem çünkü lâl oldum seni sevdiğimi söylerken;
Ben seni hala sevdiğimi ölsem söyleyemem,
Sen bana,sessiz sedasız kıvranmayı öğretirken...

0 Yorum:

Yorum Gönder