Sonradan''Okumak''

Senelerdir neredeyse dayak ile kitap okuyan bir herifin(çok ciddi söylüyorum çoğunuz bilir)şu an vazgeçemediği bilgisayarın başındayken''Ulan dayanamıyorum bi'kitap okuyayım''dediğine nasıl inanabilirsiniz,hem de 3-5 gün içerisinde...
Ben de inanamıyorum,''Bıraksalar okurmuşum,adam gibi tanıtmamışlar kitabı,yaşatmaya değil de okutmaya bakmışlar''diye düşünüyorum eskiler için..Ya da ben hissetmeyi bilmiyordum;çünkü şuanki gibi kitap kapaklarına dokunduğumda elime dokunun ötesinde hisler ilişmiyordu,ya da okurken kahkaha atacak kadar dibine inemiyordum...

Ama o insanların bana söyleyemediklerini,daha doğrusu ifade edemediklerini ben sizlere,genç nesillere söyleyeyim ki haz almaya daha erken başlasınlar;


İstediğiniz kitapları okuyun arkadaşlar,dilerseniz kapağına bakarak alın hiç fark etmez.Kitaplar çoğumuzun-benim de bir zamanlar için dahil-şöyle sandığı birşeydir,az çok tecrübelerimce bahsediyorum kesin değil;
''Ya adam birşey düşünüyor,illa bunu alengirli bir forma sokacak,bir de kağıtlara işleyecek,sonra da onları tek tek birleştirip okumamız için önümüze koyacak,üstüne üstlük bi'de para koparacak''
Muhtemelen çoğunuzun gençlik döneminde aklından geçmiş,şu anda geçen veyahut da geçecek düşüncelerdir bunlar.Halbuki asıl düşünce şuymuş geç dank etti;
''Kendinden başka onlarca,hatta bazılarımız için yüzlerce insanın kaderine,yaşantısına,sevgilisine vb sahip olabilmek,daha da ötesi bunların hepsini tecrübe etmişcesine kendi hayatına gayet profesyonel bir şekilde yansıtabilmek ne kadar mümkündür,hem de 3-5 kağıt parçasıyla;ya da ne bileyim efendim,karşınıza çıkabilecek yüzlerce tip insana yine yüzlerce tip duruma uygun biçimde tepki verebilmek içinde mürekkep olan odun parçalarının işi midir?Gayet tabi,elbette öyledir''

Ama tüm bunların da ötesinde,modanın ve teknolojinin bile yalnızca onun için kıvrandığı özgünlüğü,hissel ve düşüncesel olarak temin edebileceğimiz tek yer kitaptır.Mesela romanları başkaları yazmıştır,hikayesi,karakteri,gidişatı vs. ama tüm bunları kendi kafanda kurgulayarak ve daha da güzeli var olanın dışına çıkmaksızın tümüyle değiştirebilmek mümkündür...

Gelelim benim kendi üzerimdeki etkilerime;
Sen de ben de senin evinin salon camından dışarı baktık mesela,eğer sen benden ''daha öte'' bişey ''görememene'' rağmen ''hissediyorsan'' bu bir avantajdır,kalitedir.Onun dışında herhangi birşey hakkında,bir şekilde mantığa dayandırabileceğin bir görüşün olması seni güçlü kılar.''Ekstra''diyelim buna,ya da''Spesyal'',şu pahalı restoranların özel,özel tatlı ve ücretli yemekleri gibi.Bir adamı dövdüğünde acıyı zoraki hissettirirsin,bu senin değil fizik kanunlarının gücüdür;ama yazdıklarınla seni hiç tanımayan birinin canını acıtmayı başarabiliyorsan bu yalnızca senin gücündür...
Farklı hissetmek,daha fazla hissetmek,farklı olanı yapmak,düşünmek amacıyla yanıp tutuşur bir aşamaya gelirseniz beni anlayacaksınızdır,kendimi anlatamadığımın farkındalığıyla söylüyorum bunu...

Bir de bu anlattıklarımı daha kısaca Murat Menteş'ten dinleyin dilerseniz...

0 Yorum:

Yorum Gönder