Ne Gibi

Bir kadına olan aşkı bitirmek isteyip bu istekten vazgeçme olayının sonsuz tekrarı sonucu oluşan duygusal titreşimdir belki de bazen ses tellerimde oluşan tedirginlik;yahut bu yüzdendir kavga edişim,zıt düşüşüm kendimle bile.Dalgalanıp durulup burada çıkarıyor gibi miyim hıncımı;yoksa alışverişten ayaklarına kara sular inmiş adamın evine gelip ayaklarını uzatışında aklında beliren,hergün hepimizin aklında beliren''işte bitti!''ifadesi midir üzerimdeki...
Öfke mi salıyorum etrafa,sahiden ürkütücü müyüm;yoksa yalnızca hüznü mü barındırıyorum en yeni yazılarımı sanki asırlar önce yazılmış kadar yaşlı bir eda ile yazarken...
Tecrübe manyağı mı oldum yoksa,halen daha aklımdan geçtiği gibi''Bütün dünyanın yükünü üzerime yükleseler de değse bari,her türlü öleceğimiz baki''dercesine mi yazıyorum.Gamla kederle iç içe, gibi miyim ordan bakınca,3-5 tane olumlu yön görmek için kıçımı yırtıyor gibi miyim yoksa?

Ne gibiyim ben?Şuan belki biraz bezmiş olduğumu hissediyorsunuzdur,insanların yıllardır düşündüğü temel meselelerin üzerinden tekrardan geçip farklı bir etki yaratabilmeyi umduğumu falan belki de..Bazılarınız O'nu düşündüğümü düşünüyor,bazılarınızın da umurunda bile değilim ben,kendi dertlerinize derman aramak için ya da sırf sıkıldığınızdan okuyorsunuz bu saatte,kullandığım harflere dahi dikkat etmeden ve bunun bir yazı olduğunu göremeyecek kadar sarhoşca belkide..Belki aşıksınız,ya yeni yetmelerdensiniz ya da filmde dediği gibi kıdemli derbederlerden;siz de aşk doktoru denilen,oysa kendi yarasına değil merhem sürmek,bile isteye daha çok deşen bu adama sizin için de bi'kaç şey yazmış olabilir umuduyla bakıyorsunuz...

Beklentilerinizi karşılayabilecek birileri olmalı mesele,dünyadaki tüm yalnızlar da,kıçı açıkta kalmışları da kaplayan bir dünya sorunu gibi;yalnızlıktan başka cumhuriyet varmış gibi umutsuzluktan fethedilmek için adeta çıldıran bir vatanın milletiyiz biz,uykusuz gecenin askerleri,sinsi beyinlerimizin düşmanı..Birilerinin umurunda olmamız o kadar da imkansız olmamalıydı;bizim birilerini ölesiye düşünüp düşleyişimiz yeterince erişilebilir kılabilir mi peki bu ihtimali?Tüm bunların rasyonel olduğuna inanmadığımız için baş kaldırıyor sanıyorlar bizi,onların bildiği tek aykırılık bu...

Damsız ölmek mümkün olmasaydı mesela,çok da korkutucu değildi belki de ölüm;insanlar ölümü beklemeseler bile bir dakika öncesini bekleyebilirdi.Aşk herşeye değerdi bizim için,kuşun kanadına koyulup göğe bırakılamayacak,ardından''sevda kuşun kanadında''gibi bir söz uydurulamayacak gibi birşeydi.Birşey de değişmedi esasen,değişmesini beklediğimiz şeyin bile ne gibi olabileceğini tartışan tatlılıkta insanlarız biz...

0 Yorum:

Yorum Gönder