22 Ağustos 2025

Özlemediğimi Bildiğim Şeyler


Özlemediğimi çok iyi biliyorum hiçbir şey ve kimseyi, hatta el artırmam gerekirse, artık ansızın karşımda dahi görsem bazı insanları, en ufak değişim olmaz halimde, yaprak kımıldamaz; asli düşkünlüğüm bariz eski kendime benim. Ha şundan da eminim ki ben hala aynı kişiyim, çok çok dikkat ettim zira sadece buna; çaresizce bana yapılanları anlamlandırmaya çalıştığım dönemde dahi bokunu çıkarıp kötülerle empati kurmamaya, kendi derdini başkasından çıkarıp faillerinden farkı kalmayanlardan olmamaya... Hep düşünüp durdum biliyor musunuz, değişime karşı soy adım gibi dikili öylece durdum ya...

Aynı kişilere olmasa da aynı duyguları aynı yoğunlukta yaşayan yeni ve çeşitli anlamlarda daha büyük biri olmak da sorunmuş halbuki bir nebze. Bana hiç sunulmamışlarsa da yalnız iki seçeneğim vardı: Kaskatı bir taşa dönmekle, ikide bir geçmişe saran sulugöz olmak, ben "diğerleri için" ikinciyi seçtim, ayrıca ilki çok klişe ve sonu da bir boka varmıyordu belli. Benim özlediğim şey o eski temiz duygularım da değil esasen o yüzden, inanabiliyor oluşum.

Şimdilerde içimde sakin bir paranoya, bu ki birilerine güvensizlik biçiminde olmadığından, ortalığı velveleye vermemi sağlayacak bir zarar asla üretemeyecekse de; çeşitli konularda, yapılan yahut yapılmayan ufacık bir şeyden, o şeyin geçmişteki bambaşka bir şeyle dudak uçuklatıcı benzerliğinden ötürü... Çok korkarım hep, aynı filmi baştan mı izleyeceğim diye. Oldu çünkü birkaç kez, evet birkaç kez; sıradan bir insanın hayatta ancak bir kez olmasına ihtimal verdiği fakat ister istemez tekrar ederse kuruntusunu yaşadığı şeylerde, birkaç kez doğruladım paranoya sandığım işaretleri ve şimdi... Her ne zemine bassam, sanki altı su, anlıyor musun beni?

Bir kez olsun yeniden kapatabilmek isterdim gözlerimi birilerinin hayatlarının sağ koltuklarında, bak yine diyorum bu onlara güvenememek değil, kendimle de bir derdim yok inan ki; sadece bir tür huylanma, zihinsel bir refleks, belki de istemeden şartlanma.
Keşke bir kefil, garanti, bir şey olsaydı böyle durumlar için hayatımda; "X asla ama asla y gibi olmayacak." gibi ütopik yeminler edebilseydi ve en güzel ihtimal de ne biliyor musun? Böylece zamanla X yerini alsaydı Y'nin ve bir noktada Y gerçekten hiç olmamış, tam manasıyla, bütün boktan iziyle unutulmuş olabilseydi. Ben bunu yapabilirim, inan bana; açıkçası hayret ediyorum kendime öz inancım hususunda bu aralar ama birilerinin iyi etkisi var, ah bir de o dayanaksız ve tıpkı dayak yemiş bir köpeğin diğer her insana duyduğu misal ürkekliklerim olmasa.

Doludizgin sevmek isterdim.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Alptuğ'un Mekanı