13 Ağustos 2025

Ön Koşul


Şimdi herhangi bir şey için -ki bu olabilir tek bir cümle yahut bit savaş bitimi dahi- karşılık bulmak ön koşulu mudur anlamlı olmanın? Öyleyse ben anlamlı biri değilim ve tam da bu noktada ilk kez oturuyor taşlar yerine, kafamı ve kalbimi bu zamana dek yaranların her biri üstelik.

Elimdeki o hiç tanımadığım kalem mukavemet gösterebilseydi bana keşke, belki yazıyor olduğumla düşünce, his yahut her ne dersen adına o da değişirdi. Nedenini anlamadığım bir beyazlık yüklü bu gece, beyaz ki yalnız güzelle anılmaya layık da olsa mevcudiyet gereği; ait değil ya geceye, öylesine sakil ve yabancı ya... Yalnız ya.

Tersine mühendislik gerek bana, en başıma dönmeliyim belki, başıma toplanmalıyım bir kazazede gibi, ilk yanılgımı göğüs uçlarından ve yalnız kendim için, unutulmuyor bir revolver'la vurmalıyım, evet vurmalı bir çalgıyım, bozuk bir algıyım, yanıcı bir madde, koyu bir gündüz, maviden en uzak deniz gibi bir şeyim. En kötüsü se ne biliyor musun? Ben biliyorum okuyucu: Şu günkü aklımla dahi en baştan başlasam şimdi, buraya dahi gelemezdim hayatta; kalbim aynı ya zira, ha kızmıyorum da ona, seviyorum hatta ama onun iyi diye yaptığı ve gerçekten de iyi olan şeyler bizi öylesine kötü etkiliyor ki, içten içe sanki yük olmaya başlamış bir yaşlı gibi huzur evine göndermek istiyorum kendisini, olmadı bir ormana sürüp arabayı, yavru bir köpek gibi indirip de bakmamak ardıma, üstelik de val gibi bilirken onsuz kalacak benin bir boka da yaramayacağını.

İnsan öyle bir canlı ki, biraz bile düşünse illa varabildiği sonuçlardan birini hakiki gereklilik sanms eğilimi gösteriyor, üçüncü halin imkansızlığı ilkesini can siperhane savunuyor; bense bugün tam tersini yapıyorum, ilk defa herhangi bir plan, hayal, eylemimin beni "olması gerekenin" kıyısına bile getiremeyeceğinin asil bilincine vararak bu kadar net itiraf ediyorum bilmediğimi, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum herhangi konuda, sen de bilmiyorsun -yani benimkini- ve en kötüsü de bundan da emin olmak işte, üçüncü bir şahıs dahi dışında kalacak denklemin hep, ben bilmiyorsam da bilen biri çıkmayacak ve bir gün...

Unutulacağım kendimce bile, öylece ve birden.
Sadece his, kayan bir yıldızdan bana kalan,
Yapayanlış.

Belki de risk alma biçimim sorunludur ha ne dersin? çelik zarlar mı taşımalı yanımda ve onları mı atmalı her bir kerer arefesinde; hiç mi bana bırakmamalı ya da, özgür iradem, sanki sırf benim olduğu için bile o kadar hak etmiyor gibi özgür olmayı. Ah benim determinist atmayı öğrenememiş kalbim, keşke yalnız ben olsam arkandan oldukça sıkıca bir kelepçeyle sürüklediğin. Kim dedi sana açılabilirsin diye ki?

Ah benim zararlı ve her anlamda sevgili kalbim, keşke senden başka birileri olsaydı kızmam gereken.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Alptuğ'un Mekanı