Mono No Aware

Hiç dokunulmamış gibiyim, hiç adım anılmamıș, hiç bakılmamıș sanki yüzüme, hiç düşünülmemiș hakkımda, hiç... Hiç bile olmamışım iyi mi? Değil gibi. Ne acı hiç payım olmamış kimselerin gök yüzünde, merhemliği geçtim ısıtmamıșım dahi belli, besbelli; bazen acıtıyor bu kifayetsizlik, öylece geçmişim yani hayatım boyunca aralarından insanların, buymuş hepsi, tüm aşklar tüm dostluklar aha da bu kadarmış.
Ey benim tesirsiz kimseliğim, alıp başımı gidemediğim kara mabedim; tahmini ne zaman bırakırız titremeyi, kesilir mi bu baki görünen gam yoksa donar mıyız altında.

Şöyle bir baktım da tüm zamanlar en değer verdiğim herkese, hepsi değil belki ama üç aşağı beş yukarı... Bir şeyleri bile olamamışım, herhangi biri dahi; adım bile yok şimdiyse, silik bir hatıra isem buna şükür işte.
Gömdüğüm hiçbir şeyi gömemediğim gerçeği, nasıl da bastırıyor beni yaradan içeri.

Birinin unutmayacağı olmak vardı,
Umudu olmak vardı,
Görünce yüzünün güldüğü olmak vardı,
En derin mevzulara yanında çağırdığı olmak,
Merhemi, bandı olmak vardı,
En güvendiği olmak vardı,
Her şeyi olmak vardı,
Duvarlarına kapı olmak vardı,
Üşüdüğünde elinin gideceği olmak vardı,
Sığındığı olmak vardı,
Her şeyini ilk paylaştığı, anlattığı değil ama bak "paylaştığı" olmak vardı,
Ağladığında yanağına dokunup silmesine izin verdiği,
Birinin bir şeyi olmak vardı...

Olamamışız görünen o ki, bu defa yazık bize, tarih bizi böyle yazdı.

0 Yorum:

Yorum Gönder