Bir Yerinde

Bizsiz gülenleri gördük
Ve yine sanıldığımızın aksine
Bencil olmayışımıza binaen
Öyle kalsınlar diye kendimizden vazgeçtik
Sevgi de dost da yalanmış, biz bizeyiz.

Bir yerinde yoruldum işte, aldanmışlığım, bıkkınlığım ve de su götürmez yalınlığım ağır basar oldu sevgime; beklemiyorum artık iyilik, merhamet, güzellik, dostluk... Bir yerinde ummayı bıraktım.
Bir yerinde anladım işte, imkana dayalı zeminlerin tümü birden dümdüzleşse dahi; gelseler bile arkadaş olamazdık tekrar, bir yerinde isteğim kalsa da bitti çoktan inancımla itimadım, yorgunum bir yerinde, kalmadı itikat yahut itibarım.
Bir yerinde yaşamın, hissederken ayrıldığımı kendimliğimden, tai basmak gerekirdi yüreğe, iş işten geçesiye.

Suçlamak, yargılamak dedinmi baki; dinlemekse namümkün ve siz ahlaklısınız, aferin size. (!)

Bir yerinde gelmezleşti birilerini sevip değer verme isteği lüksü içerimden; bir yerinde, hatta tam solunda yolun, kalmadı itimadım yahut ufkum dair, ne kendimden de varlığımdan...
Yoktum işte yoktum ben, hiçbir yerinde kimsenin; yalnız kere yalnız ve adi de bir savaştım, beynimin bir yerinden sesler daimi, "Sevmiyorlar işte seni!"
Onlarla başkaları, hatta onlar da başkaları; bende ise, içimin bir yerinde derinde, tükrük yüklü mahkeme duvarı. Daha yakındılar onlar onlarla, hep... Ben? Kendi uzaklarımda bir yerimde bütün önyargıya müsaitliğimle büst misali asılı darağacında her gün.
Kimdim, neydim, ne önem arz ederdim, yokluğum neyi olumsuz etkilerdi yahut etkiler miydi, kimin gerçekten neyiydim der iken; soruların bir yerinde kalbim kırıldı, yen değil öfke içinde kaldı.

Göze batmak zorundaydım bir yerinde hayatın, anlamanızı katiyen ummayışımla birlikte, kendimi kötü durumda göstermek ve devamlı kendimi haklı bulmak adlettiğiniz şeyleri; kimsenin sormamışlığından yaptım bir yerinde, haklı bulduğum için vaktinde herkesi kendimden öte.
Alptuğ geçimsiz, uyumsuz, agresif, deli, karamsar ve vesaire... Eyvallah. Neden sorusu ise anlaşılan bu karanlığın derin bir yerinde.
Bir yerimden yükselen nefretin devamlı benim haklı olduğum durumuna dayanmasınınsa tek sebebi; daha hala kimselerin bir tek konuda, ufacık bir konuda dahi beni haklı görmekten adeta aşk ile kaçışıdır sayın okuyucu.

HİÇ BANA SORDUNUZ MU?

İşte bütün bu alacalı gürültünün baş mahremiyeti ve nedeni soru, ego tabir edebileceğiniz bütün hallerim isee, bütün çılgınlık ve kafa tutmalarımsa sadece bu duruma gayet adil bir misilleme. Kabullenin kabullenmeyin, işte ben tam ortada, demir bir leblebi gibi, bir başıma ve tek başıma olduğunun bal gibi farkında bir biçimde, memnun olarak olmasa da gayet razı bir halde duruyorum, sıkıysa devirin yahut sevin!
Sorulara cevap alamamaktansa, mikrofona el koydum şovun bir yerinde; gösteri devam etmeliydi, bine karşı biricik ve tam gaz şimdi. Asla önemsememiş ve kaile almamışlıklarıyla insanlık buyuranlar, gerçekten istediklerini almalı mı? Bu düzene bir dur demek gerekirdi, ipin ucunu kaçırıp dur olduk iyi mi?
Kaybedecek bir şeyin yoksa kendini kaybedersin evvela bir yerinde, aşkın da dostluğun da bu yatar merkezinde, çığlıklar en başından beri vardı ve hiç dinmedi, yalnız zaman zaman sessizleşti bu Alptuğ'un içinden gelen; duymaya niyetiniz yok idi bir yerinde, mecbursunuz şimdi ise.

Her günlük muharebe doludizgin, mobingin bini bir lira, en yalnızı, en hayaleti, en yüzüne bike bakılmayanı ve inanın inanmayın en hak etmeyeni bizdik bu sevgisizliği, okul yahut her nerenin derseniz.

Mutlu olacak mıyız dersiniz,
Bir yerin bir yerinde.


0 Yorum:

Yorum Gönder