Olabildiğimce


Tadını unuttuğun bir şeyi canın istemez ya artık, tam olarak ondan işte; yeterince olunca bir şeyi, ona alışmak gibi değil de, sanki başka şeyleri yadırgamaya başlamak...
Artık hasretini duymayacağım kadar bilmiyorum bir şeyleri, biraz rahat hissettiriyor bu, biraz mağara adamı. Atay haklıydı, boş yere çıkmamalıydık mağaramızdan, güneşten alabileceğimiz yok bizim.

Üzüldüğüm şeylere "Bu böyle" dedim ve standardı onlar kıldım, artık o kadar hissetmiyorum battığını -ki batıyor, muhtemelen bir şeyler her geçen gün kan kaybediyor içimde, daha kötüyüm sandığımdan- kabul ediyorum.
Hiçbir zaman başka türlü olmadı, her şey mutlu sonla bitmez, böyle olması gerekiyormuş, zaten artık hiçbir şeyi istemiyor canım. Benim normalim bu, değişmesi iyi olurdu ama bu işte. 

Beklemiyorum artık, gelse güzel olurdu ama sanmıyorum geleceğini. Neyin mi? Genel, o kadar genel ki anlatamam.

Ve ben unuttum tadını neydi yaşamak 
Sevmek, sevilmek, bir değer içinde
Sadece varım şimdi
O da olabildiğimce. 

0 Yorum:

Yorum Gönder