Ak Git


Bensiz geçip giden onca her şeye karşı, uzaklığıma silip devam ediyorum yüzümü; yokluğu fark edilmemek falan değil bu, ehemmiyetsizlik gibi, hatta gibi bile değil.

Ak git ey dünya, 
Keşke uzağa bari gidebilsen. 
Ezip geçmek kolay ya, çoğu için kimse ya Alptuğ
İçleri rahat, mutlu ve güzel hayatlarıyla götür onları da buramdan. Ne kadar da hakkımı yedin be dünya, duygularımla oynayıp, tüm masumiyetimi paçabra gibi kenara atıp; sorunlu dedin, deli dedin bana ve... 

Ben bugün sana benzediğim için kendime bir kıyım içerisindeyim. Hak etmedim, yalnızım, ölüm üstüneyim. Benim bile sevgim yabancı şimdi, aferin size. 

Ak git ey dünya, kaldıkça batıyorsun ve seni içimden çıkarmak daha iyi olmayacak biliyorum; zaten çok şey yitirmişim, bir kanım eksik.

Biliyorum senin beni unutmaya ihtiyacın yok, olsa da kolay olurdu ama... Korkarım benim var dünya! Seni bir yazıya sığdırıp içindeki her şeyle birlikte, o yazıyı bir kağıtta yakıp bir daha da yazmayabilseydim keşke. 

Nefret kusmuyorum, sen de görmüyorsun işte; seni ne kadar sevsem de içindekilerden ötürü sana küsmek zorunda olduğumu, bu yönde acıdığımı tahmin bile edemeyecek kadar kapatmışsın kendini bana. 

Kapalısınız hepiniz, Alptuğ'a sorunlu demek ve böylece onca şeye basit bir açıklama uydurup üstünü örtmekten daha kolay ne var. Bir "Neden?" sorusundan acizsiniz. Bense her gün o ağır soruyu -beni bir melek gibi hafif kılsa bile cevabı- ağırca taşıyorum gözlerimde.

Ak git dünya, 
Bir daha da görünme gözüme!

0 Yorum:

Yorum Gönder