Kabuklu Yazı


Geride bırakmak diye bir şey olmasaydı, en azından adı daha az yaralayıcı falan olsaydı da rahatça, ansızın gidebilseydim. (intihar gibi bir şeyden söz etmiyorum, niyeyse buna dair belirtme ihtiyacı hissettiriyorlar sürekli) 

Eskiden de gitmekten söz ederdim evet ama o zamanlar farklı bir hayat kurmak, yeni insanlarla yeni yaşamlar edinmek içindi bu; artıksa sadece gitmenin kendisi arzum, her şeyi bırakarak, en çok da iyi şeyleri aslında. Kimsenin darılmayacağı bir ihtimal olsa, öylece gitsem ve kimse olmasam gittiğim yerde, sadece herkesten kaçmış öylece dursam. Bir suçu var diye değil kimsenin... Gitsem işte, başka bir ihtimal için değil artık, bu defa hiç olmak için.

Kabuğuma çekilmedim, 
Kabuğum oldum ben
Bunu bir gün anlasan bile 
Asla anlatamazsın

Sadece alternatifi olmadığı için yaptığımız ama farkında olmadığımız o kadar çok şey var ki, en acısı da insanlarla münasebet. Hani o sürekli konuşmak istediğin sevdiğin insanlar, hani o o kadar da istemeyenler; bir alternatifleri olsa üstlerine bu kadar düşmezdin değil mi, yoku oysa. İşte bundan bahsediyorum.

Belki diyorum okuyucu, belki tamamen gidebilirsem, tamamen kopabilirsem her şeyden; bilmediğim bir Alptuğ'la sarılabilirim kim bilir.
Gitmeliyim, tadım yok, insanlara bakınca gördüğüm hiçbir şey yok. Gitmeliyim. Anla yahut anlama.

0 Yorum:

Yorum Gönder