Asidik Şeyler

İsmet Özel kokusu alıyosanız bu doğru, alamayanlar için alıntıyı şuraya bırakalım.
Beklentisindeki asit öldürdü onu.
Beklenti de fazla iddialı bir kelime aslında, daha çok "ummak" olmalı benim nezlimde; mesela ikiyle ikiyi çarparken hesap makinesinin sonucu dört göstermesini "beklersin", birisini dostun görüyorsan da ondan edineceğin merhamettir, sevgidir vesairedir duyguları beklemez umarsın, inşallah dersin, kesinliğe dayalı zerre yoktur, al sana asit. Sevildiğinden bile asla emin olamayacaksan en yakınlarından dahi, neden bu dünyadasın? Hakkın olanı insiyatife bırakmanın kusursuz acısından daha keskin bir sirke olabilir mi? Keskin sirke küpüne zararmış, uydurmayın götünüzden! Sirkeyi bile çileden çıkartın ondan sonra suç sirkenin, sirke zaten deli, zaten agresif sirke, durup dururken!
Adamım Menteş'in bir kitabından bi'cümle özetliyor bunu: "Bir insan acıdan delirdiğinde, diğerleri onun acısını değil, deliliğini görürler."

Sanki hayatım sadece ama sadece bu söz üzerine kurulmuş, içerisinde kağıt artık pahalı olduğundan mütevellit canlı insanların hedef olarak kullanıldığı bir poligon; ne hikmetse o insanların hepsi de benim ve kalbim de mermiyi çekmesi için mıknatıstan.
Sevgi ne büyük zehir, onu birilerine had safhada duymak fakat onlar tarafından zerre duyumsanmamak... Şimdi kandırıldık desem nazire olacak... Kabahatin büyüğü şu ki bendeki, elimden ne kadar geliyorsa o kadar yoğun ve masumca sevmeye çabaladım, nereden bilebilirdim bu konuda hunharca yeteneğim olduğunu? ya da nereden bilebilirdim insanlara hemen inanıp güvenmeye meyilli bir gerizekalı olduğumu? bilmedim, bilmem... En sık kullandığım kelime bu işte, "bilmem!" Bilmem günahım neydi, bilmem neyim bu kadar kötüydü. Siz hiç herkesin kendinizden çok mutlu olmasını isteyip bunu hiç kimseye söylememişseniz bile bu isteğiniz için utanacak hale geldiniz mi? Ben geldim, gitmek istiyorum... İnsanın -en azından canlısının- olmadığı o ye...

Dünyanın en mükemmel intihar notu bu olabilir:
"Kalbin paramparça kırılmak ya da taş gibi katılaşmak zorunda kaldığı bu dünyayı terk ediyorum."

Bu kadar derin olmamak zorunda mıydın be dünya? Herkes herkesi hemen bırakabilmesiyle güç diye övünür konuma gelmiş, ben bu dünyanın nesi oluyorum ki? Yok işime gelmezse çeker giderim, bir dediğimi yapmasın bırakırım falan... Ulan hiçbiriniz mi birbirinizi sevmiyorsunuz? Acı çekmemek için insanlığınızı satmışsınız! Alptuğ Dağ olmamak için sırf... Tamam kötü durumdayım, iki güzel söz söyle ekmeğini al bir hıyarım ben ama... O kadar da değil be.
BİR KERE BİR OLMANIN AZABINI BİR BEN BİLİRİM!
Hani o hepinizin övüp övüp de gerçekte ekseriyetle uzak durduğu sevgiler var ya ben onları taşıyorum işte, bu yaptığım saflık, salaklık, mallık, gerizekalılık evet hepsine katılıyorum ama bu dünyanın en çok seven, en iyi seven, en vazgeçemeyeni de benim kardeşim, inkar edenin alnını karışlasam kimin gıkı çıkabilir.

Asidik bir adamım ben tamam
Ama yakışım bile gerçek sizden.


0 Yorum:

Yorum Gönder