Kırılma Noktası

İşte o an anlarsın, işlerin kavgaya doğru gittiğini anlarsın, sözler sertleşir çünkü; biraz sütten ağzı yanmış veyahut zeki isen algılarsın zaten, sendeki de karşındaki de öfkenin sözleridir, sizin değil. İnsanın sinirli iken gerçekleri söylediğini uyduran it oğlu it kim ise halt etmiş, onun yüzünden insanlar ne parçalanmış. Kırılma noktası budur işte, ufacık bir kıvılcımın yangına dönüşeceğini anladığın an; belki herkes yaşar bu anı ama aslolan yangına müsade edip etmeyeceğidir kişinin, diğer bir deyişle, üste çıkmaya çalışmaktansa dur deyip dememesidir.

Bugün bu anlardan birindeydim, bir dönem kaybettiğim can dostumla yeniden yok olmanın kıyısına gelmiştik; duralım dedim ya, ne yapıyoruz, yine aynı şeyler olsun istemeyiz ikimiz de, bu lafları biz söylemiyoruz, sadece ikimiz de biraz kırıldık ve içimizdeki o kötü şey her ne ise artık, bizi birbirimize yine kırdırmaya niyetli. Hayır ama! Biz duralım, düşünelim bir, soluklanalım; vardığımız konu o kadar saçma ki, o kadar dallandırdık budaklandırdık ki, az daha birbirimizin bizi ne denli sevdiğini unutacaktık. İnsan unutamamaktan yakınıp dursa da unutmaktan başka pek de bir şey yapmayan bir varlıktır, unutmaya meyilli içlerimize pay verip de yeniden ayrı iki hayata dönüşmek geri zekalılığı yakışır mıydı bize... Tek bir an işte ya, o an bundan aylar önce aynı kişi ile yaşananlar aklıma gelip durmasam, iç sesimin onun hakkındaki uydurmalarına kulak versem, onu da sakin olmaya teşvik etmeyip bitirici devam etsem, biz denen şeyin bitişi yaklaşık sekiz kontörlük mesaja tekabül ederdi. Düşünsenize, bilmem kaç senelik bir dostluk, hem de kül olup küllerinden yeniden doğmuş bir dostluk sekiz kontörlük mesaja yeniden alaşağı olacaktı... Kırmanın kırılmanın kolay olmadığı an mı var şu fani dünyada; ben bile, bütün bunları bile bile, buralara yaza yaza yine bu tarz bir an olsa bu sükunetimi koruyabilir miydim emin değilim.

Ben çok kişiyi kırdım arkadaşlar, ha çok kişi de beni kırdı, Allah var bir kısmı arkasına baktı, çoğu da bakmadı, canları sağolsun; oysa ben hep baktım arkama, hiç suçlu olmadığımda bile baktım. İnsan bazen böyle oluyormuş işte, insan canını yakanı özleyebiliyor muymuş? Evet. Bu sözlerim başkaları için, bambaşkaları için, geçmiş olduğu için acı çektiğim ama aynı zamanda da "geçmiş olsun" denilecek durumlara düştüğümden geçtiğine sevinmem gerekenler için; bu cümlenin b*k gibi bozuk oluşu için mesela, anlatmak istediğimi anlatamayıp içimde bununla kudurduğum için, kırılma noktasına geldiğimde dönmenin yolunu daha iyi biliyorum.

0 Yorum:

Yorum Gönder