Unutalım mı?

Unutalım mı be sevdiğim? Hani artık diyorum kimsen neysen bir geliversen de, sen gelmişi ben geçmişi yakıp ısınsak nihayetinde. Bıktım suçlamalardan, haksızlıklardan, anlaşılmayışlardan; sen gereksin bana işte belli, belli belli, gönlümden düşürmeye cüret edemeyeceğim çoğu güya dostumun da hakkımdaki haksız fikri belli... Beni ancak sen yatıştırır, sen toplarsın, ben duramam ama sen durursun karşılarında...

Alıp başımızı gideceğiz kız, söz bak sana, sen bir gel, beni bir al ateşin içinden, bak ben sana neler yapacağım o vakit. Doğu ekspresine gidelim mesela, sen, ben ve bir de düşman öldüren aşkımızın şahidi bir kamera, git gel 50 saatcik. Utanıyorum buralardan, aynı yerler ve insanların bana anımsattığı aynı şeylerin altında kaldıkça bulamam gibi geliyor seni; biliyorum seni de üzdüler, beni üzen dünya seni öldürür biluyorum... Ama kurtaracağım seni, sen yeter ki onca karanlık kalabalığın içinden bana doğru yürüyen ol; korkma ısırmam, kim nerede ne anlatıyor bilmem ama burada yazanlardan ötesi kafi değil inan.

Gelirsen seni göremem belki, belki bir süre inandıramazsın beni ama üzülme; korkuyorum be güzelim, her defasında başıma yıkıyorlar çiçek işlemeli perdemi benim. N'olursun kır şu kör inadımı olur mu? Biliyorum, benden kimseye hayır gelmeyeceğini, seni de üzeceğimi, beni senin de bırakıp gideceğini söyleyip duracağım, bakarsın köpüreceğim; n'olursun ben ne saçmalık edersem edeyim bırakma elimi, kesme ümidini, acı da olsa pansuman yap... Bir de n'olur anla, asabi değilim ben, yaramla çok oynadılar işte benim.

Ama eğer sen gelirsen biliyorum her şey düzelir, birbirimizin koluna girer daha da tövbe düşmeyiz; öyle intikamla dahi uğraşmayız, sadece birbirimizle ilgileniriz, biz oluruz işte... Ben seni bırakmam çünkü beni bıraktılar, ben artık kimseye kızmam çünkü beni bir defa kızdırdılar; uzun zamandır öylesine sessiz, öfkesiz, her şeye ılımlı hatta gereğinden fazla hoşgörülü biri oldum çıktım, hazırım işte sana anla...
Bak bizi çok güzel unutuyor onlar, çünkü onların başkaları var, benimse bir senim var senin de ne ismin ne cismin belli, benim koca kalpli beklentim; senin de başkaların var muhtemelen, hatta belki bir gün... Neyse, sen yapmazsın biliyorum ama sana güvenemeyişimi yalvarırım hoş karşıla, dayak yemiş köpek yavrusunun insanlardan kaçışından daha az masum değil bu soğuk tavırlarım, yoksa niçin geleceğine inancım azalsın... Tek bir isteğim: Onlar hayatlarında başkalarının bulunması gücüyle beni unutmuşken, sen de ne olur çık gel ve beni kurtar siliklikten.

Ben buradayım desen ne güzel olur, ben buradayım ve Alptuğ bundan sonra yalnız değil desen, bir ömür birbirimizi bekledik ve artık biriz, bizi incitmenize izin vermeyeceğiz desen, benim kıyamadıklarıma kafa tutup dönüp bana gülümsesen ve dünya daha güzel bir yer olsa, bizim küçük, muntazam dünyamız. Şarjım bitiyor bağışla sevgilim, zaten geleceğin yok senin, ben yine de beklerim.

0 Yorum:

Yorum Gönder