İçli Köfteli Yazı

İçkili değilim sevgilim, çokça içliyim, hatta içli köfteyim inanır mısın...
Varlığımı sorgulayışımın yanında senin yokluğun suali de hayli derin yer tutuyor, senin kalbinde tutmayı ümit ettiğim türden tribleks, bahçeli bir ev gibi. Kimsin sen? Neresinden gireceksin hayatımın? Dahası, sen hayatıma girdiğinde ne halde olacağım kim bilir, bak bunlar fazla derin sorular; sen takma yine de canımın içi, her daim yakın zamanda kavuşup, omzumdan ayırmak istemediğim kafana...
Alacağım seni kız! Biliyorum illa kesişecek bir gün yolumuz, bugün yarın öbür gün... Belki de üniversitede, bakarsın aynı bölümde; hayatı boyunca tam manasıyla bir iletişim kuramamış, bunun tadına varamamış bu pejmürde delikanlıyı İletişim mezunu bir kızcağız en güzel günlerine döndürecek. Çok neşeli de bir adam olur benden aslında, gülmek konusunda ufak bir sıkıntım var ama onu da sen halledersin kanımca; böyle bir adam değilim ben üşümüş kar tanem, ahh ah... İçi geçmişliğimin ardında ne biçim mucizeleri sana sakladığımı bir bilsen. Belki de en çok bu günlerde ihtiyacım var yanımda olmana, daha doğrusu var olmana; yine de çok sorun değil bu, bakarsın senle karşılaştığımızda bunca dert uçup gitmiş olur, en azından bu kadar derin olmaz ki ben de seni sevecekken senden korkmak zorunda kalmam...

Öyle olursa o kadar komik olur ki, düşünsene:
Sen bana yaklaşmaya çalışırsın falan, bense kendime böylesine bir başarıyı konduramadığımdan tüm bunların bir yanlış anlaşılma olduğunu sanarak hareket ederim ve sen kırılırsın; olur ya kız arkadaşların "Bırak şu geri zekalı için kendini üzme!" gibi laflar etmez ve sen bu sefer üstüne üstlük bir kız olarak gururunu ayaklar altına alıp bana teklif edersen dahi -tıpkı benim kız olsam yapacağım gibi- bu defa tekrardan üstün bir aptallık örneği sergileyip -bir yandan da kırgın bir haklılık payıyla- sana muhtemelen diyeceğim ki "Gideceksen gelme." Sen de benim tam manasıyla bir hıyar olduğuma kanaat getirip arkadaşlarını haklı bulacaksın ve pes edeceksin, ben de kendi kendime "Al işte gitti." deyip kendimi haklayacağım ve gamlanmaya devam... Paragrafın başında komik olur diyordum ama olmadı ya özür dilerim.😁

Senle evlenmemiz gereken bir konu var, olabildiğince aciliyet göstermeliyiz tanışmak hususunda, biraz elini taşın altına mı koysan ne, hem ben de çabuk davanırım artık. Sonrası hazır zaten, üniversiteye bir gireyim sonrası hazır; bütün hobilerim bile bu bölüm etrafında şekillendiğinden ve bölüme başlamaksızın sürekli bir şeyler öğrenmeye giriştiğimden bölümü birincilikle bitiririm bakarsın, sonra stüdyo bir daire, home-office yaparız, ister benimle çalışırsın ister ayrı, belimizi doğrulttuğumuz vakit de kızımız şahit olur bu gerçek mutlu aşk hikayemize. Yalnız "İnce Detaylı Hayaller Bölüm 1" adlı yazımdaki gibi bir düğün olmak zorunda değil, kokteyl yaparız, sandalye yok falan nasılsa, herkese üçer kanepe bir de ufak bardakta içecek verir "kuul" görünürüz, çekim işini bölümden birkaç arkadaşa hallettirsek, kalan sermayemizle Berlin Flarmoni'yi olmasa da hatrı sayılır bir orkestrayı mutluluğumuza tanık gösterebiliriz.

Çok mu gevezelik ettim yine, çok mu heyecanlıyım? Bu kadarı da normal olsun be güzel; sen hele bi'gel, bak o zaman nasıl anı yaşıyorum ben.
Çık gel de şu kaçık trenin rayı ol be güzel, o da senin düşlerinin kanadı olacak becerebilirse, olmadı çok canı sıkılıp kuş vuran Ülkü Tamer yüzünden yere düşecek... Böyle diyorum çünkü kaç zamandır aklımda Karadenizli biri ile evlenmek var nereden çıktıysa, bütün gün Volkan Konak ya da Resul Dindar dinleyip haftada en az dört gün balık yemek, her haftasonu kayın biraderlerle balığa çıkmak, ikide bir kayın pederle horon tepmek -ki muhtemelen tepemeyeceğim ve "Ne biçim damat aldık!" diye hayıflanıp topuğuma sıkacak- ve kayın validenin yaptığı envai çeşit hamsili yiyeceğin hepsine "Çok güzel olmuş anneciğim". demek gibi bir yola girişirsem beni sen bile düzeltemezsin, elini çabuk tut derim.☺
Sen de mi Karadenizlisin? Ya ben hani onu kastetmedim, elbette biliyorum çok iyi insanlardır ailen, hayır burnun uzun değik canım ne alakası var...

Bak kavgamız bile hazır, sen neredesin içli köfem?

0 Yorum:

Yorum Gönder