Tutuk

Tutuk

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Ne acayip kelime bu, esaret anlamı desen var, iş görmeme anlamı var, romantik de birtakım anlamları var... Ama benim ilgilendiğim elbette ki bütün bunların bileşkesel niteliği; yani aşığın tutulmuş olmasını ele aldığımızda başka bir açıdan aslında hiçbir şey ifade etmeyeceğine de vurguda bulunuyoruz farketmeden, aşık aşıkken vardır tarzında bir açıklama gerirmeye çalışırsak da bu duruma... Ödün verdiğimizi fark

Toplu İzah

Toplu İzah

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Toplu İzah Image
Sorunu anladım nihayet, tam olarak ifade edebilecek derinliğe sahibim sanırım... Sorun şu: Bir Alptuğ vardı geçmişte, dostları vardı, umutları vardı, istekleri vardı vesaire vesaire... Şimdiki Alptuğ da böyle, inanın ki bunun aynısı... Aradaki fark işbu kavramların neliği değil içeriği. Başka yani, başka dostlar, başka şeyler bilmem ne... Sözün özü şuan içinde bulunduğum kendimi -kendim değil sırf başkalarından ötürü-

Sevgiye Dairlikler

Sevgiye Dairlikler

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Sevgiye Dairlikler Image
Hadi biraz beyin fırtınası yapalım, bugün düşündüm de bazı kavramları nesnel iyileştirip bazılarınıysa kötüleştiriyoruz. Sevgi mesela, sürekli olarak sevmenin iyi bir şey olduğundan bahsediyor ve bunu vurgulayan türlü şeye maruz kalıyoruz ama yalan... Sevdikçe iyi olan biri yok çünkü, iyi hisseden var ama olan yok; ancak sevilirken bu mümkün, oysa tek başına, adeta bir hiç olarak sev de

Özgürlük Anlayışıma Dair

Özgürlük Anlayışıma Dair

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Kilitli denizler var sanki hayatın kurağında, aksini iddia eden martımsı güzellerden hallice özgür uçmaktayım bilinmeze; meçhulüme iştigalim sezgilerimi beyin denen bir ringde karşı karşıya getirircesine bir dram ve aksiyon içinde ilerlerken "OF!" adlı adi bir tren dalıyor iç adliyeme ve savcıyı rehin alıyor. Peki ya kalbimdeki morgdan gelen o kadın parfümüyle karışık dışkı kokusunun garip bir biçimde hayatı

Yazı İşte

Yazı İşte

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Duymak istediğinizi mi yoksa gerçeği mi tercih ederdiniz? Biliyorum göründüğünden zor bir soru. Gerçeğin acı yahut tatlı farketmeksizin kalıcı oluşu, onu -sevmesek dahi- kaçınılmaz bir dal da kılmaz mı bize? En azından bir gerçeğimiz olmasını, yanan bir zemine basmayı boşluğa düşmeye tercih edişimizle ne kadar süre ifade edebiliriz? Kendini kandırmak minvalinde seyreden reçetesiz hayatlarımız, gerçekten hatalarımızın bizi biz

Alptuğ'un Mekanı