Gitki
Sündürmeye gelmiyor geri dönmeyeceğini bildiğin yer/kişiyle vedalar, gönle kalsa her şeyi uzatmak istiyor, biraz daha dursun istiyor karşıdaki, konuşmak etmek istiyor da... Çoktan tadı kaçmış her şeyin, en samimi diyalog bile buruk, kırık kalacak ben de bunu biliyorum işte.
Esasen adımı da pek sevmiyorum, doğrusu ilk kez şimdi itiraf ediyorum: "Alptuğ" ile başlayan cümleler, mesajlar hayra varmıyor pek, bir tür duvar halini alıyor adım, koşarak uzaklaşıyor o canımlar, cicimler, binbir güzel hitaplar ve... Bıçak gibi keskin bir cümle atlıyor üstüme; herhangi bir ayrılığı, bitişi, bana dair olumsuz ya da "olumlu olmayan" duyguları belirtmekle kalmayıp yalnızca bunlardan ibaret olan.
İsmimi de alıp çoktan gitmek gerekti oysa, durdukça özlüyor insan hem nasıl özlemesin? Kuracağım şeye yeni bir hayat diyemem ne yazık ki ama şanslıysam, biraz olsun başka işte, umarım öyle.
Bir yerden dönecekken erkenden kalkıp giyinen o herifim işte ben, sandığınız üzere bir an evvel dönmek adına değil, çoğu zaman yalnız o dönme sancısının bitmesi adına. Gitkim çok ısındı son zaman, bilhassa insanlarda; bu kez beni çağırdığını düşündüğüm, var olandan daha berrak bir ihtimal dahi yok açıkçası ama gözlerden, sözlerden, denmeyenlerden, yapılmayanlardan kolayca mümkün anlamak rezervasyonun bittiğini.
Bendeki o sizlerle bir şeyler paylaşma, yaşama coşkusu sizde niye yok diye sorasım gelirdi eskiden, merağım baki ama kalbim kesiliyor düşündükçe inceden. Lafı da çok uzattım biliyorum esasen, lakin sen de farkındasın okuyucu, ne vakit yazmam sıklaşsa buraya, göğsüm daralıyor işte keyfimden değil.
Gitki tam da bu işte.
0 Yorum:
Yorum Gönder