Doğrucu Bahar

Methaba okuyucu, belki de bu sana son gece seslenişim, zira yarın okul -ya da yeni hayatım diyeyim- başlıyor; sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz... Ama...
Aması bilinçaltım, ben demir kadar sağlamlaşsam dahi o hala çokça hassas ve en eskilerde tıkılı; öyle ki bir başına sırtlandığım acılarıma, uğradığım haksızlıklara ve vesaireye saygım olmasa afedersiniz özleyeceğim.

Çok seviyorum kendimi artık, en başta ailemin yüzünü kara çıkarmadığım hatta üstüne üstlük hiç ummadığımız başarılara imza attığım için, gururum sığmıyor naçizliğime, Allah bozmasın şansım da bolca yaver gidiyor, hayat yüzüme açık açık gülüyor... Ben de ona gülümsüyorum ama eskiyi de öyle özlüyorum ki, birtakım insanları kendimden öte sevişim aklımda bozuk bir plak sanki, asla durmuyor. Çok sevmiştim Allah'ım çok... Neden böyle yaptılar?
Şairin dizelerindeki gibi yarından da yakın güzel günler, net ve su götürmez bir şekilde mutlytum da fakat yine de... Adını koyamıyorum anlasanıza, karnı doyan insan şükreder ve etmeli de tabii ama her tok da mutlu değil ya hani, işte öyle bir şey.
Içimdeki ürküntü şu amansız hisse bağlanıyor: İlk defa tam karşımda duran ve gerçekten beni çağırdığından emin olduğum o bahar... Sanki benim değil, sanki ben o en acı biten, yakan dostlukların ve her şeyin bileşkesi yalancı baharda kalmışım.

Titrek benliğimi kim alıştıracak tekrar inanıp güvenmeye? Eski beni ben bile bilmiyorum sanki, bambaşka birinin hayatı gibi geliyor sorgusuz sualsiz güvenip kendimden öte sevdiğim günler birilerini; şimdiyse biri el uzatsa tokat atacak sanıp kaçınacağım sanki, ürkek bir kuşa dönmek ne kolaymış...

Eskiden güneş sıcak gelir, yakıp bunaltırdı oysa mesela, artıksa ısıttığını hissediyorum, şükür ve merhametten başka bir şey kalmadı hayatımda, inanabiliyor musunuz samimi bir biçimde gülebiliyorum ya, ben ya ben, yılların yıllanmış Alptuğ'u... Bir de o şeyler olmasa işte, önceki cümledeki "yıllanmış" kelimesini yazarken güya EN İYİ ARKADAŞIMIN yıllığında bana yazdıracak kadar dahi değer vermemişliğini anımsamamış olsam mesela...

Kronik kursakta kalma hastalığı benimkisi, anılarca batması mutluluğun kaburga misali; şuönümüzdeki doğrucu bahar çekip alsa bari, alzheimer şükür sebebi, anlıyorsun değil mi?


0 Yorum:

Yorum Gönder