Korku ve Değişim

Yeni bir bekleyişin vakti gelmiş de geçiyormuş bakarsın,lakin çok eskidi sakallarım affedin.Affedin ben geçen gün ona hayatta benzetemeyeceğiniz,benzetmeniz mümkün dahi olmayacak bir kadının yüz hatlarından mı diyeyim,elmacık kemiklerinden mi,göz çukurlarından mı her ne zıkkımsa onu gördüm.Kendim için üzülmeye başlardım ama hala yeterince deli sayılmam sanırım,sanırım diyorum altını çizerim..Yalnız bu ne demek oluyor?Yanisi bahsettiğimiz bir benzetmek bile değil;eğer ki anımsama ihtiyacı hissediyorsam neden ve neden bu kadar aptalca?Affedin de çok anlamsız yani;madem itiraf etmem gerekiyor,aylar önce o gün eski dostların kurduğu mesajlaşma grubundan sudan bir bahaneyle atar yaparak çıkarken tek düşündüğüm o grupta onun da olduğuydu.Anlamsız dediğim bu işte,şu yaptığım düpedüz bir bencillik;acı çekmemek ve çektirmemek uğruna belli başlı koca bir geçmişi itici davranarak senin değilmiş gibi bilmeye çalışmak...
Sorun da bu,ben hiç değişmedim,ama çok korktum,eskiden de korkardım ama çok korktum.Diğerleri gibi olmadığımı bilmemin rahatlığıyla söyleyebilirim ki korkmak bana yakışıyor,o ağır kanlı,ihtiyar hallerime tat katıyor belki telaş.Kendi hayatını bir romancı olarak gözden geçirince böyle cezbedici işte,ama Alptuğ olarak derseniz eğer...

Yeniden birini beklemeyi bile hak ediyor muyum bilmiyorum,dikkat ederseniz uzun zamandır aşk görünümünde asla aşktan söz etmiyorum;bunların adı acı,hüzün,kayıp,umut,umutsuzluk ve falan filan.Çok çok korkuyorum,bunu kimselere söylememişcesine tir tir korkuyorum;ya o büyüyü kaybettiysem.Artık aşık olamayacaksam,birilerine tutku duyacak,ilgi gösterecek,yahut bekleyecek bir ben kalmadıysa;yahut bu kişi uğruna diğer her türlü çoğunluğa baş kaldıracak,ona siper olacak,onu asla bırakmayacak bir ben...
Bu bağlamda korku cidden değiştirmiş midir beni,korktum mu yoksa değiştim mi?Belki de korkudan ölmüşümdür,ihtimali yegâne mümkün...
Herhangi biri bana eskiden herhangi olmayan özel birilerinin ifade ettiği o"özel"liği ifade edebilecek mi bilmiyorum,içimi delebilecek gözler,ruhumu kanatabilecek sesler,yüreğimi titretecek temaslar olabilecek mi bilmiyorum ve bu beni fena ürkütüyor...

Ben bile mi bayağılaştım,belki de uzun zamandır birine karşı herhangi bir duyguyu böyle tavanda besleyemiyor olmak beni sıradan bir şey yaptı,nefret ettiğim düzeyde sıradan.Her ne oldu bilmiyorum ama yemin ederim bu durum alışık olmadığınız ve de asla anlayamayacağınız derecede korkturucu,birini sevememek mi dersiniz ne dersiniz bilmem ama öyle işte...
Ancak şu var ki kalbim bir daha biri için öyle titremeyecekse daha yaşamanın pek bi'manası yok.Varsın geçmişteki gibi en çalkantılısından,karışığından,düzensizinden bir hayatımız olsun;sanırım alıştığım o,asıl ben oyum,aşktan yorulasım var.Eğer sade bir yorulmayı gerektirecek gibi boşluktan ya da sıkıntıdan bir sancı olsaydı bu,düşünmem gereken iki bacağım ve tonlarca ödev/sınav olduğundan dinmişti çoktan...
Kim olursanız olun beni benden daha iyi tanıyamazsınız sanırım,korkularımı bile bu kadar iyi bilebildikten sonra;ben aşk adamıyım,yanlış bir aşka kapılmaktan bir ceylan korkusuyla kaçıp kadınlara da aynı güvensizlikle bakan ama ne olursa olsun onsuz yapamayan ve bunu da bilen biri...

Sonuç;İyi durumda olduğum söylenemez bu konuda,kötüyüm de sanırım,umutsuz da olabilirim umutlu da,kaygılı olduğum kesin,herhangi bir özlem barındırdığım tartışılamaz bir gerçek,değişmediğim ve korktuğumsa..O da size kalsın...

0 Yorum:

Yorum Gönder