Aşkı Yazamamak

Artık aşkla ilgili yazacak bir şeyim kalmadı mı dersiniz?Yani tam da görüntülenme sayımın yüz bine ulaşıp aştığı şu günde.Belki de aşka rastlamamamdan,aşık olmamamdan,ya da her ikisi de olsa dahi aşkı yaşayamamamdan.Aşkı yaşamak için teorikte sizi seven bir insanı sevmek gerekmiyor tabi ama kendini bildi bileli onu seven biri olmaksızın sevmiş bir insanın artık pratiğe ihtiyacı oluyor biraz.Dün gece fark ettim de artık biriyle karşılıklı bir şeyler yaşadığımız fikrini düşlerimde dahi tasvir edemiyorum,bu alçakça belki ama gülünç geliyor işte;insana hiç bunca zaman var yok demeden bekleyip her şeye karşı direttiği hayali gülünç gelir mi ama geliyor işte,ama komik değil,ama elimde de değil...

"Bizim için aşk bu kadarmış" cümlesi daha evvel aklımdan geçmemişti bile ama bu gece saat 12'yi bulurken yazıverdim işte,şu anda aklımdan düzenli tekrarlarla bu cümleyi silmek geçiyor ama hayır.Ben yalan söyleyemem abi,sizi kandırmak sıkıntı değil(yanlış anlamayın) ancak kendimi de kandıramam.Alışmadım çünkü böyle,ben en son aşka alışmıştım ama o da azar azar yokluyor ve düğüm kopmak üzere,bunu tek başıma uzun süre tutabileceğimi sanmıyorum,hiç sanmıyordum belki ama bu birinin gelmesine engel değil.Çoğu zaman birilerinin aşk hayatına çekidüzen verdim onların isteğiyle,şimdiyse ben yardım istiyorum işte bu kadar basit...

Hoş,işin mizahi kısımlarından biriyse bu yardım isteğinin bu kadar sessiz sedasız olması,çünkü ben bile ne tesadüf ne de kasıtlı bir şekilde hayatımın aşkının,kadınımın bu hiç bilmediği beş para etmez bloga girip de bu upuzun yazıyı okuyup da bunu kendine mâl edip de benim için bir şeyler yapabileceği fikrine hiçbir şekilde olumlu bakamıyorum.."Hani Alptuğ,hani umut?"diyorsunuz di'mi?bu gece de Umut bara gitmiş işte ne bileyim ben.Artık kendimi kendime tek başıma inandıramıyorum bile,aşk açısından,bu yönden acizim açıkçası,net...

Kimsenin bu döngüyü yakalayacağı,bu paravanı da keşfedeceği yokken üstelik;bana da düşen bu orta halli yazıyı bir an evvel yayınlayıp belki de ilk defa gerçekten yazmış olmak için yazmış bir şekilde geri kalan şeylere devam edeceğim,geride ne varsa artık,yani benden geride.Fark etmediniz mi son dönemde irili ufaklı her bir metnimin ana konusu olmasa da ortak ve içten içe en büyük yanı bu;sade hisler başarısız bir yazar doğuruyor ve sizler sayın okuyucular,buna ilk tanık olanlarsınız işte canlı canlı.Ve ben bu konuda söylenilebilen her türlü teselli yahut mantıklı konuşmayı işittim,ya ben o konularda da beceriksizim ya da gerçekten lafta kalıyorlar...

Bu yazıyı kısa kestim,mevzu net,vaziyet derin,aşk yetim;sorun aşkı yazamamak,bu yazdığım bir sille...

0 Yorum:

Yorum Gönder