Ne kadar

Ne kadar

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Birine onu ne kadar sevdiğinizi nasıl belirtirsiniz,rakmalarla mı,ağırlık birimleriyle mi,ya da başka bir şekilde mi?Sizce bunu yapmanın en iyi yolu nedir.Bana sorarsanız(Sormayacaınızdan eminim :d)bunu o kişi için yapabileceklerimizle söyleyebiliriz.Mesela''Senin açının bir teli için dünyayı yakarım!!''falan gibi hafif felsefi ve biraz da mecazi sözcükler kullanarak o kişiyi etkilemek mümkündür.Fakat benim asıl merak ettiğim,bunu gerçekten yaparmıyız,saçının teli için dünyayı yakarmıyız.Her

Bir şarkı sözü

Bir şarkı sözü

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Sehir bir okyanustu hep köpek balıklarıyla,ben nehirde beslenirdim onların artığıyla.Gözlerinde olmasın bende olmiyim,oğlum sevenim olmasın bende sevmiyim.Karanlık sokakta yürürken yüzüm gülmesin ve ben kendimle ağlarken kimse görmesin.Bu fırtına dinmesin,dalgalar inmesin ve ben benimle kalıyim kimse bilmesin ve ben içimden geleni yazıyim kimse duymasın ve bana özel bir melodim olsun sizin değilki o.Benim içinde ağlasınlar ölemedimki hiç ve bende

Yaşamak

Yaşamak

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Yaşamak tuhaf şeydir düşününce,yaşamamanın ne olduğunu bilmediğimizden onu yaşamakla karşılatıramayız ve hangisi daha iyi seçemeyiz.Aklımızdan bir kere bile olsa geçirmişizdir''Ölsem de gitsem!''diye.Hepimizin kendimize göre çeşit çeşit sebeplerimiz var ve anlaşılan bu sebepler o kadar güçlü ki bizi bilmediğimiz bir şeyi yapmaya zorlayabiliyor.Hayatın kahpeliği de bu işte.Sen onun için canını verirsin,o sen ne yaparsan yap ulaşılamazdır.Lanet olsun diyorum bazen.Şansızlıklarım

Yine bugün

Yine bugün

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Yine bulutlu bir pazar günü,yine yalnızlığın keskin kokusuyla uyandım,camdan dışarı baktım.Evin yanan bir yürek gibi sıcak olmasına rağmen,dışarısı yalnızlar kadar soğuk görünüyordu.Öylece boş boş oturdum sadece,kafamda en ufak bir düşünce bile olmadan,sadece duvarlara baktım.Duvarlar bana bağırıyordu sanki,unut onu der gibi.Mutfağa gittiğimde içim kadar boş bir tabak vardı sadece,yemek koydu annem.Yemek bile bana bakıyordu sanki,iştahın yok der gibi.Zorla yedim

Alptuğ'un Mekanı