Gerçekleşecektim
Yeltenilmemiş bile dikenli tellerime, ilk günkü gibiler;
Gerçekten var mıyım diye düşünüyorum bu sıralar, biraz bari var mıyım?
Hiçbir şey hesapladığım gibi gitmedi, uğruna ne kadar çalıştımsa da... 25 yaşında, her yanı egzama, kelliğin sınırında biriyim; hala ailemle yaşıyorum çünkü işsizim, en fenası da en ufak bir yaşam ibarem yok, birbirimizi gündelik hayatlarımızdan haberdar edip sıkça merak duyduğumuz ve konuşmaktan keyif aldığımız herhangi biri yok hayatımda, bir dostum yahut sevdiğim... Doğrusu, o kadar kimseyle konuşmuyorum ki bazı kelimeleri unutmaya başladım.
Hiçbir bağım kalmadı yaşayan şeylerle, herhangi bi'şeye başlarken yapayalnız olduğumu bilerek başlıyorum; ki hiçbir şeyim uzun sürmüyor artık, içimde sürekli anlam sorgulayan bir gıcık, ne gerek var diyorum, neyi yapsam yapmasam ne fark edecek ki?
Kıyısındaydım, çok yaklaşmıştım, çekip gidecektim, gerçekleşecektim. Hiçbiri olmadı, hiçbirim olmadık. Adeten ve idameten alıp veriyorum her nefesi, Bir gümüş gibi kararıyorum korkutucu bir hızda, ben ki geri dönüşü olmayı çoktan geçtim ama en azından hani, birilerinin de beni anladığını bilseydim.
Bi'köşede terk edili olduğumu biliyorum, boşverildiğimi biliyorum, üçüncü şahıstan çok gerisi olduğumu biliyorum herkesin. Görünüşte beni daha güçlü yapan bu şeyin adı ehemmiyetsizlik, kelle koltukta geziyorum, daimi kendi bacağımdan asılıyorum; hani şu yanımda olur, şu şöyle yapar diyemiyorum, ister onca yıllık arkadaşım ister daha derin bağım olsun, herkesin bir anlık hevesine bakıyor süreçler; bastığım her taş biraz oynuyor, yatamıyorum geceleri, gözümü kırpamıyorum yolcu koltuklarında, emanet edemiyorum hiçbir şeyi kimselere.
Her gün bütün gün vuruluyorum, yaşamı uykuya tutturuyorum, unutturuyorum da kendime biraz, kendim olmanın sünger gibi emdiği şeyleri. Tutsalar gerçekleşecektim ama bırakır insanlar, ben dahil değil, asla. Hiçe sayıyorum, geri değil ileri.
0 Yorum:
Yorum Gönder