Uzak Yakın


Keşke daha derini olsaydı içimin, kalbim dışarıya fazla yakın anlıyor musun okuyucu. Duyulmasın isterdim göğsüme steteskop değdiğinde, ben de duymayayım sesini isterdim bilhassa geceleri, bana neden böyle olduğunu sorup durmamasını... Durmak demişken, aslında durmasını isterdim. Bu kadar sıcak olmasaydı bari, bu kadar hızlı...
Bin kere lanet okuyucu, dünden başlayarak hiçe kadar eskiye bin kere lanet.

Tek defosu benmișim gibi dünyanın, insanların ezip geçip musmutlu devam ettiği bir yaratıktan pek de farkım olmadan açıkçası; yine sadece ama sadece insanların gözüne batmamak adına, yaşıyor gibi taklitlerimle ben...
Keşke kimseyle tanışmadan, bütün ömrümü hiçbir şey bilmeden dört duvar arasında başlayıp bitirseydim; sanmıyorum bir şey kaybedeceğimi, hele şimdiye nazaran.

Bu hiçliğimle devam edemem, rahatsız ediyor mutlulukları, rahatsız ediyor her şeyin hepsinin yanına kâr kalması okuyucu ANLASANA, her şeyi yapsınlar etsinler o zaman nasılsa biz kaldığımız yerden devam ediyoruz öyle mi? Hayata giydirdiğiniz bu basitlik elbisesi ayrıca yakıyor işte canımı, görmüyorsunuz. Herkes nasıl da memnun, olan Alptuğ'a oldu, kim görüyor okuyucu, kim ne zaman pişman olacak söyle? Biliyorum okuyucu, kimse, kimse ve sen de... Hiçbir zaman o kadar anlamadın beni en içinden işte.

Bu zamana kadarki, zerre anlam ifade etmediğim onca dostum ve aşkıma karşılık; adına noter güvence verse bile, hiç suçu olmasa bile güvenip yaklașamayacağım onca insan... Uzak olsa keşke kalbim, sesini duyamayacağım, belki yașamayacağım kadar uzak.

0 Yorum:

Yorum Gönder