BİR TABUT KADAR

Haklı mıymıșım çocuklar? Yerden göğe haklıymıșım di'mi? Neymiş insanları hayatından bu kadar çıkarma yeni insanlarla tanış falan, hepsi bok yolu nasihatlerden ibaretmiș.
O insanlar hayatınıza girer, yaranızı okșarlar, size nefes verirler, kesinlikle iyi hissedersiniz, herkes gibi değillermiș meğer dersiniz. Sonra tam ayağa kalkıyorsunuzdur... Yaranızı deșip çekip gitmiștir, en ufak sebep olmadan, özür diler bir de, umarım kabul olacağını sanmıyordur.

Neden yapar ki bunu, yani ölmek üzere bir adam diyelim, lan bırak işte zaten ölecek, neden yani ona suni teneffüs yapıp sonra içinden tüm nefesini çekmek?
Kimse bahsetmesin bana olur mu bu dünyada iyi insanların da olabildiğinden, dostluktan, aşktan ya da herhangi bir ilişki biçiminden. Bir tabut kadar yalnız olmadıkça güvende değilim biliyorum. İnsanlar öyle bir alışmış ki kuduz köpekler gibi, yeniden yeniden ayağa kalkmaya ve yaşamaya; nitekim hepsinde olduğu gibi bu noktada da ayrılıyorum hepsinden, ben hayatımı yalama etmem. Son kez denedim insanlara alıșmayı, birilerini sevmeyi, dahası küfre girer artık.

Bu vakitten sonra beni suçlamayın olur mu, denemediğim için, ılımlı biri olmadığım için, mutlu olmaya çalışmadığım için... Her kimim olursanız olun canınızı çok yakarım üzgünüm. Şu saatten itibaren beni düşünmeniz, elimi tutmanız bile öyle acı geliyor ki yakın dostlarım, siz de ben de unutalım beni hadi, hiç olmamış bir hata sayalım, en doğrusu bu.

Bizi sonsuza dek baş başa bırakın, 
Kitap ve yaralarımla.

“Siz beni insanlıktan, saffetten, samimiyetten, sevdadan iğrendirdiniz!”
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekimİlk defa başıma geldi bu, ilk defa biri mağaramdan çıkardı beni, ısrarlıydı yaramı sarmaya; rüya gibiydi zaten, biliyordum öyle olduğunu ama inanmak istedim. Kızmayın bu yüzden bana, biliyorum "siz demiştiniz" ama ben de hayatımda bir kere, tek bir kere olsun, birinin de içten pazarlıklı olmadığına, BİRİNİN DE ÖNCE BANA BENDEN HOŞLANDIĞI, ANNESİNE BİLE BAHSETTİĞİ, BENİ ASLA KAYBETMEK İSTEMEDİĞİ, "HEP YANIMDA KAL!" GİBİ ONCA ŞEY SÖYLEYİP, "ESKİ SEVGİLİM RAHATSIZ EDİYOR AMA SENLE KONUŞTUĞUM GİBİ KONUŞMUYORUM ONUNLA" DEYİP ARDINDAN BENİMLE KONUŞURKEN ONUNLA OLUP BENİ BİRDEN BÖYLE ORTADA BIRAKMAYACAĞINA inanmak istemiştim. NİTEKİM O SONRASINDA TÜM BU DEDİKLERİNİ SANKİ BEN UYDURMUŞUM DA BUDALACA PEŞİNDEN KOŞMUŞUM GİBİ İFTİRALAR ATTI. KOŞTUM KABUL, AMA İNSAN SANDIM DA KOŞTUM. İlk kez birinin beni sevebileceğine inandım, bir Allah'ın kulu da demedi, sen kim köpeksin ki kim seni sevsin.

Bana "Birinin beni gerçekten sevebileceğine inanmıyorum." derken, sevgimi abur cubur gibi tüketirken başka birinin var olmasına biz çocukluk diyoruz... Çocukluk... Çocukluk işte.

Benim en kötü huyum, iyi gelirim işte ben, ona da iyi geldim, işleri düzelene kadar bende nefes alıp, sonunda da benim nefesimi kesip eski sevgilisine gitti. Neymiş efendim birinin onu gerçekten seveceğine inanmıyormuș, al sana sevgi, al sana... Neyse, pardon.

Tüm derdimi açtım, tüm hayallerimi, en derin yaralarımı, her şeyimi aldım önüne koydum çünkü bir gülüşü yetiyordu, bakmaya kıyamıyordum. Bari her zaman yanındayım demeseydi, o kadar derdi bana açtırmasaydı, kimse yoksa ben varım en azından arkadaş olarak falan filan demeseydi! EĞER BİR GÜN GİDECEKSENİZ KURU SELAMINIZ DAHİ EKSİK OLSUN EY BUNU OKUYANLAR! Şimdi hala kötü olan erkeklerse aferin, hepinize alkış. Bu sefer ayaktayım demiştim ya, tamamdı artık, kendime bir söz vermiştim güya, kendime zarar vermeyecektim mesela artık, küfür etmeyi bırakacaktım, sağlığıma daha dikkat edecektim. Bir nefes almıştım nihayet, temiz bir sayfa açıyordum... Dur dedi hayat, o kadar uzun boylu değil; aldığım nefes nereme kaçtı siz tahmin edin.

Yekten dedim işte, alan alsın bu gerçeği bir tarafına monte etsin ama bu saatten sonra yalvarıyorum, Allah için kimse beni mağaramdan çıkarmaya, topluma kazandırmaya, mutlu etmeye çalışmasın. İnsan olmak kadar utandığım bir şey daha yok... Kıraç haklı: "Şimdi yalnız yürüme zamanı." Yakıştığım başka bir şey de yok, bir tabut kadar.


0 Yorum:

Yorum Gönder