Mort

Ben de biliyordum çocuklar, böyle olacağını daha ilk andan biliyordum, güzel şeyleri mahvetmek üzerine bir bedduayım sanki. Bunca sene neden kimse karantinaya almadı ki beni? Ama ben dedim be oğlum, bırakın beni dedim bu güzel günler bitmeden, görüyorum yine her şey elime yüzüme bulaşacak dedim... Gittiler işte şimdi, biri gitti daha doğrusu ama açıkça en önemlisi. Eski günlerden güllerim kaldı bana yine, Esra Taşçı, Sena Hilal Dedebağ, Beyza Eryıldırım, Ayşe Özden... Ama insan onların bana "dostum" deme hatalarının dışında yalnızca iki şey düşünüyor, ilki eğer onlar da her gün yanıbaşımda olabilse onlar da canları bu yanarak gider miydi, onların inkar ettiği üzere aramızı iyi tutan şey mesafe mi? İkinci merakım da şu haliyle: Benim katlim nasıl vacip olmaz?

Bir şarkı şöyledir ya hani: "Ben gamlı hazan sense bahar, dinle de vazgeç." O hesap işte, biten her baharda bilin ki en çok benim payım var.
Çarmıha gerilmesi gereken isa değil bendim geri zekalılar! Bendim korku, bendim azap, bendim pişmanlık; ne diye kıyamadınız bana, ne demeye sakındınız sanki. Acıdıklarınız dahi büsbütün benim suçum belki ne biliyorsunuz? Yıkımım lan ben, itin tekiyim; ne demeye kaçacağım yoksa insanlardan,sanki zorlasalar gerçekten benden kötü olabilirlermiş gibi... Efendim? Ben kötü değil miyim, nerden çıktı lan bu? Ha anladıım... Öyle bir şey kalmadı be oğlum, neymiş efendim kötü niyetin yoksa kötü olmuyormuşsun falan filan. Birincisi, hayat dediğin şey sonuçtan önce sebebe bakmak için fazla kısa, ikincidiyse karşındaki seni kötü niyetli gördüğü vakit ne olursan ol, ne önemi var ki? Mevlana beni görse "Ne olursan ol bi'defol git!" der miydi sizce?
Ölümü beklerken başıma bu kadar şey gelmesini hazmedemiyorum, bir şeylerin kırılmaya başladığı ilk andan çıkmayacaktım aslında insan içine,yapabildiğim en büyük hata bu kalmayacak böyle giderse de. Hani söz vermiştim, kimse olmayacaktı ve kimsenin de canı yanmayacaktı; tamam, onlar vicdanılı er insan gibi doğru olanı yaptılar ama ben onlara uymayıp engellemeliydim, benimle yola çıkmanın böyle olabileceğini tahmin etmekten kaçınmaktı tek hataları, insanoğlunun kötü ihtimalleri aklından kovma çabasının bir cezası gibi hissediyorum kendimi, tek kelimeyle israf. Allah'ım işine karışmak gibi anlama ama bugünlerde alırsan beni yanıma, fena olmaz sanırım artık ha?
Dedim dedim öldürmediniz, bak ne oldu şimdi? "İnsanları eskisi kadar sevmemek. İnsanları ve eşyayı. Galiba ölmek de bu." demiş Cemil Meriç ve ben... Ben ıslak bir köpek kadar üzgün olsam da, ölüme yakın insanların içini alan huzurla doluyum; göğe yükselsem iyiydi, henüz yeryüzü beni kusmadan yani... Kendimi sevmiyorum, kendime düşmanım, ki bunu sorgulayacak dahi kimse yok, galiba ölmek de benim.


0 Yorum:

Yorum Gönder