Yarası Kadar

wound photo art ile ilgili görsel sonucuNeyin hesabı şimdi nu benden sorulası gelen, canımı yakamazsınız artık işte uğraşmayın. Umrumda değilsiniz artık, ölün yahut sağ kalın bana ne; siz söylediniz umrumda olmadığınızı zaten, peki bu neyin gocuntusu? Haa, demek ki önemsiyormuşum önceleri di'mi? Ama o tren kaçtı babacım, onu siz kaçırdınız ve işte şimdi eşitiz. Tıpkı nasıl yaşadıysam ben umrunuza basmadan mayın misali 18 koca sene, sıra sizde.

Düne kadar suçu kendimde arayıp bulurken de birileri azarlıyordu, bugün suçu karşıya adletince de yine kötü yalnızca ve yalnızca benim; ikisinin ortası mı? Bak onu da çok denedim ama bir an olsun "Bu konuda ben de hatalıyım, özür dilerim." falan diyen biri çıkmadı, benden bunun beklenmesi, hele hele tüm bunların üstüne beklenmesiyse düpedüz arsızlıktı.
Şimdi hepsinin yarısı kadar gaddar, yarısı kadar vefasız, yarısı kadar hınç yüklü ve vesaire oldum diye yine bana çevrilecekse varsın çevrilsin namlular ama üzülerek söylüyorum, benim o namluları bükmemek gibi bir lüksüm kalmadı artık. Adil olmayanın adalet dilemesi ve sunulmaması takdirinde "cingar" çıkartması gibi laçkalaşmış yaşantılarınızdan beni uzak tuttuğunuz için hakikaten minnettarım... Anladım ki her şerde bir hayır olduğu gibi hiçbir hayırda da hiçbir hayır yokmuş, anladım ki hayırlı olmam için şer gerekirmiş, bu noktada da öfkem oldu imdada yetişen; öfkeyle kalkan zararla oturur da derler evet ama evvelinde zararla oturmayı bırak, zarar ile sevişmiş bir zat olarak bu hadiseyi yadırgamıyorum tabii.
Ä°lgili resim
Size de hak veriyorum amenna, kolay değil bütün sabrını aniden kusan bir adamcağızın bu halini karşılamak lakin atladığınız hayli mühim bir nokta var: Bu günleri de siz getirdiniz, bu deli beni de siz doğurdunuz. Velhasıl kelam ateş benim ve ben beni daha da yakmam ancak donmuş yürekleriniz için aynı nezaketi sergilemeyeceğim, darılmayın.
Size o yalnızca ama yalnızca iyilik yapmaya çabalayan adamı bir yılda hatta daha kısa bir sürede ne hale getirdiniz be, eserinize bakıp övünmüyorsanız benim sorunum değil kardeşlerim! (!) Ayriyeten çok oldu ben utanacağımı utanalı, hatta çokça defa yapmadığımın cezasını çeke çeke bu günü ettim ve yine sırf sizler için bir kampanya başlattım; çektiğim her ceza için bir suç işleyeceğim, malumunuz ziyan sevmem.
Kırılan kalpse sizin, yanan cansa sizin, sızlayan vicdansa sizin olsun artık, ben o yolları hatimledim de geldim.

Yarısı kadar kötü olmadığım -henüz- kişiler yarım kadar emin olabilseydi tamamdı benden, sadece herhangi bir insanın bir çıt üzerine sunulan özen ve sevgiyi istemiştim, onu da ummazdım lakin güya "kardeş"tik ya biz, ona istinaden işte... O gün son defa kaybettim.
Kabul ettim ki yarası kadar mevcuttu insan; 18'e gireceğim birkaç güne ve doğrusu umrum değil, çünkü bu ve sonrasındaki bütün doğum yıldönümlerimde sadece geçen bu yılı hatırlayıp midemin bulanmasından daha özel bir şey olmayacak, çünkü bir önceki benim belki en son mutlu olduğum ve beni mutlu eden yegâne insanla -ben öyle sanıyordum- geçirdiğim son günümdü. İyisi mi hep birlikte doğmadım farz edelim ve kapatalım bu bok çağını -gerçi çoğu kişi için farz etsek de etmesek de değişmeyecek- kutlamaya da kalkmayalım, mumdan önce üflemem ve sönmesi gereken bir öfkem bir de kalbim var zira sırada.

"Benden bir ruhsuz yaratmayı nasıl başardınız? 
Benden bir hissiz yaratmayı nasıl başardınız? 
Benden bir uyumsuz yaratmayı nasıl başardınız? 
Benden sizden biri yaratmayı nasıl başardınız?"

0 Yorum:

Yorum Gönder