Kalıpsız Sahiyet

Barut yalamışça yükselen iniltiler
Kaç kerize daha acıyı müjdeler
Şehrin sahi şıngırtıları dahi
Hangi yalnızın zincirinden kim bilir
Yansıtmayan aynaların uyandırdığı
Yazgısını merhem bellemiş çaresizi
Kaç kol sarsa gerçeklik kazanır
Umutla mutluluğun kesişimi

Kaygan bırakılıp uyarı levhası
Konulmamış basamaklarına
Hayatın uçtukça avcundan
Sahiden tut ellerimi ve
Her kimleşip değişsen de
Unutma beni
Gün yahut geceye sığmayan vakitte
Bir köşede kurutulmuş bul beni ve
Sor Yavuz çetin gibi benden
Nasıl başardılar kalpsiz yaratmayı

Adetleşmiş yenilgilerimi tıkıştırıp
Adi bir ceset torbasına ve ordan
Geleceğimizin uzağına fırlatmak
Gibi kriminallikleri sevgilim
Kalıbımızın dışına sıçratmadan
Hep... (*devamı okuyucunun işi)

0 Yorum:

Yorum Gönder