Meyletmek

Başa dönmeye meyleder ya da meyledecek gibi bir saçmalık hissediyorum...
Nereden bakarsan bak öyle,özlemek mi diyeyim buna,pişman da hissettim geçen gün.Yani bahsi geçtiğinde,birileri tutup buralardan geçiyor bu ara dediğinde.Korktum işin gerçeğini bilmek isterseniz,neyden mi?Orası biraz karışık,ama mutfaktan içecek bir şeyler alırsanız okunmayacak vaziyette değil.Belki sevmekten,seviyor olmaktan,kimilerinin o taparak baktığı sonsuz aşık modelini bir ızdırap gibi barındırmaktan;sanırım özlüyor olduğumdan,bilinç altıma iyice bir baktığımda arkamdan işler çevirdiğini görür gibi olduğumdan..Vazgeçtim derken bile her gün en ama en imkansız durumda bile bir defa olsun aklımdan geçiyor oluşundan..Hani bir şarkıda diyor ya''Çocuk düşlerimiz yok artık''falan,o hesap işte...

Kaçıyorum da aslında bakarsan,yalan değil,başka şeylerden kaçar gibi kaçıyorum,ama başka şeylerden de kaçıyorum,göçebe gibi,bazen mecnun gibi.Kime ne anlatıyorum ki,kırk senenin vuku bile bulmamış davası..Belki de olay içi sevda dışı zindan olmak mıdır çaktırmadan?Bu yazılara ilk başladığımdan ben ölene kadar hüküm sürecek olan masumiyet ve samimiyetin sürmesi ilkemi ayakta tutarken kötü anıları da mı sürüklemem gerekiyor,gerçi yazmasam da yazmadığım şeyler devam ediyor ki bu sefer..Yani her zaman olduğu gibi...
Mesela arkadaşımla kafeye falan değil de Ahmet abinin emeklilerin uğradığı çay ocağına gidip iki C vitaminli soda söylüyoruz,laf lafı açıyor,laf onu açıyor,hatta en son bugün dedim''Ahmet abi şu radyonun sesini biraz daha aç''Kederleniyoruz anladın mı?Kedere meyilliyiz sanki,zaafımızdan vazgeçtiğimizi söylerken ona tutunur gibiyiz...


0 Yorum:

Yorum Gönder