Vardığımda ki varmak,
Biterken bir daha gerçekleşmeyeceğini bildiğin
Bütün güzel buluşmalar kadar acıdır esasında...
Kapalı bir kapıdan ayrı düșünülmeyeceğim.
Ufukta olan ve kötüsü, hep ufukta kalacak o ışık
Isıtmayacak artık umudumu, unutamayacağım
Çünkü yenimin ihtimali kalmayacak
Geleceği unutup, kendi geçmişim olacağım.
Son kez aynaya bakmış olacağım bakarsam şayet,
Kırıklarım batacak kendime, yumuşacık olsam da
Kalır mıyım acır mıyım düşünmeden kimse
Başta ben, sonda anlatılmayan bu eski hikayem
Dilden dile dolaşmak suraya dursun,
Unutulacağız hızlıca, kelebek ömründen hallice
Özlenir mi Alptuğ vardığında,
Varmak ki hiç olmadığına.
Suyumdandır. Geçip gidenleri diyorum, kayıtsız kalan ve kaydı tutulamayacak kadar çok olanları, sevse bile bağrına basmamıș, öylece ve öylesine hayatında bulunduklarımı. Hani tekler ya insan zaman zaman...
İş mi kana dokunması, abartı mı yoksa sahiden? Değil gibi, olduğuna itimat etmeye her an hazır olsan da önceden haklı çıkmış korkulu hisler keser nefesini. Benden cehennemi mi istiyorsun? Kendini sevdiğin birinin zorunluluğu hissetmek. Korkarım sana muhtaç gibi değil de daha çok seninle mecburen birlikteymiș gibi. Cenneti sorarsan, o da yine kimselerin değmediği suyumdan.
Benim bu bir şey ifade etmezliğim dillere destandır,
Ölürsem şu sıra, bilin ki suyumdandır.
Sorarlarsa suyumdandır, şifa da olsa boz bulanık suyumdan, tertemiz olsa da kopkoyu suyumdan; çünkü bazen en büyük masumiyetler siyah görünür, başka çaresi yoktur da ondan.
Herkes biliyor sevgili, makbere döndüğünü kalbimin; beklemiyorum hayır, öylece duruyorum tane tane eksile eksile. Yok karaları bağlamadım da, ince bir rüzgarım hep vardır sen de bilirsin.
Deli doluyum bakma, dolu ama dosdoğruyum; meşgalelerle eyliyorum kendimi karamda, çok şiir okudum misal bu ara ama... Bir yangındır sönmeyi ihmal ediyor.
Neyim ben sen söyle, zır deli miyim, masum muyum, takıntılı mıyım... kaybolmuş muyum? Neden sadece kendi kabuğumda ıslanıyorum, tüm insanlarla aramdaki o kaskatı buzun bendeki sebebi ne?
Biliyorum güzellik ben hiç iç açıcı bir adam olamadım; çok kişiye derman da oldum doğru, şen şakrak bir manyak da oldum o da doğru ama... Yetiremedim, kalabalığa karışamayacak kadar eksi akıyor kanım. Kendimden bile uzaklaşıyorum adım adım; hele ki bu pespaye çağda, bir şeyleri biraz fazla umursayan ve dikkate alanların sür'atle karalandıkları bu düzende kaba tabirle "haşarı" çocuk olmak, istemesem de mecbur hissettiriyor. Neyi yanlış yapıyorum bilmesem de bile bile lades. Olduğum gibi kabul edilmesem de buyum işte, bu kadar.
Nedirinden ziyade nasılına takıldım sevgili,
Nasıl olur o en sıkı bağlar, sonsuz yakınlıklar,
İnsanlarla insanlar ve benimleyse ancak siyah arasındaki.