Gönül Duvarları

Birileri çıkıp, güneşimi kesen duvarı dümdüz edebilirdi... Bana rağmen.
Durduramıyorum uzunca süredir; ne duvar örmeyi... Ne ölmeyi.
Ben yapamıyorum ama pek tabii yapılabilirdi.
Bir çekiç olarak güzel sözler, balyoz olarak sarılmalar kullanılabilirdi.
Birileri alaşağı edebilirdi gönlümdeki Berlin duvarlarını, sahiden bu kolaydı.
Beni inandırmak da hep kolaydı, bir tebessüme müsaitti her şey;
Unutturulmaya can atan yaralarım vardı, çimentolaştı kanları.
Değil dokunmak, üfleseniz tarihe karışırdı; rutubeti geçmiş kokan duvarlarım.

Yıkılmaya hevesli duvar mı olurmuş? O benim işte.
Yıkılsaydım birinin göğsüne, çocuk parkı olarak yeniden yapılsaydım.

Beni sevmek, benimsemek, bağrına basmak da kolaydı
İzim bile kalmadan ellerinizde.
Her şey kaybolmadan bir şansınız vardı, görünmez olmadan ben.
Kalınlaşırken gittikçe duvarlar, seyretmektense dokunsaydınız bile...
Bir umudum vardı zamandan son kertede, iş benden geçmişse de.

Yorgundu bu duvar, henüz yapılmadan bile.

Biri gelip el atsaydı...
Kendi başıma kaldırabiliyorsam bile, unutayım diye yükü.
Biri gelip alsaydı, depremden önce; molozların dışından, tutmasa bile dokunsaydı elime.



0 Yorum:

Yorum Gönder