Doğru İnsana Dair

Birini o olduğu için sevmek... Yani mesela bir şey yapacaksın, kendi başına veya başkalarıyla yapabilecekken benimle yapmayı seçmene menfaat dışı ne sebep varsa beni ben olduğum için sevmen de o demektir işte anlatabiliyor muyum? Benimleliğin senin için standart olana göre daha istenilen olmasıdır vesaire vesaire...
Bugün birbirine seni seviyorum demeler, vakit geçirmeler, elini tutmalar ve dahası bunun yanında kolay ve yazık ki değersiz. Bunu şöyle bir acıyla tezahür ettim:

Çokça -hakikaten çokça ama- değer verdiğim birisine, yaşadığım zor bir durumu anlatma ihtiyacı hissettim, doludizgin bir ihtiyaç. Çekine çekine bahsini açar oldum, alacağım tepkiden korkarak. Şimdi söyler misiniz bana ey dostlar: Daha yaranı bile açamadığın, açarken korkulara kapıldığın biri -demedi asla ama- seni seviyorum dese kaç yazar ki? Geri dönmüş olsa kaç yazar, arada bir konuşsan kaç yazar, geçmişinin kalesiydiyse ne yazar? Bırakalım bu birilik oyunlarını, kimin kimsesiyiz o bile değil belli. Arkadaşça veya başka bir anlamda fark etmez, sevgi bu değildir ve olamaz. Utana sıkıla, korka korka, aman şundan gider mi, bundan yanlış anlar mı diye çaresiz sevişlerimizin varmayacağı yerler hep bizim ait olduklarımız.

Göz ucuyla da bilse özlüyor insan; mesaj atmak için bir bahane bulmak zorunda hissetmemeyi mesela, akla gelmeyi, değer vermenin tatlı bir endişe barındıran merakını, karşı tarafın bir şeyler başlatmasını, birinin gözlerinin içine bakmasını, onunlalık için fırsat kollayan değil kollanan olmayı ama en önemlisi de emin olmayı... O zaman anlıyorsun, senin "diğerkâmlık" diye diye göğsünde yumuşattığın şeyin aslında boğazına çökmüş bir yumru olduğunu.

Sevgi buymuş onu anladım, hayattan beklentilerinin uyușmadığı biriyle de bir şeyler yaşamak mümkün elbet ama her mümküne de meyledilmeli mi? Gözlerinin içine bakan, sen hayalini gerçekleştirirken onun çekimser olmayacağı, isteklerinizin ve sevmediğiniz şeylerin örtüștüğü, dolayısıyla değil tahammül, hoşgörüye dahi gerek duymayacağın biri her şeye değer mi değmez mi?

Söz gelimi sigara ve alkol kullanımı, ben bunlardan haz etmem -bilhassa sigaradan- ama kullanan biriyle birlikte olmam diyemem, ırkçılık benzeri bir tutum olur bu, yine de kullanmayan biri ile olacağım kadar mutlu da olamam orası kesin, diğer özelliklerinin bire bir olduğunu varsayarsak tabii. Bahsetmek istediğim buydu işte.

Meğer gerçek aşk çok çok sevmek değil sadece,
Tam anlamıyla "uymak" imiş. Birbirine uymayan yapboz parçaları bile yontula yontula da olsa oturur illa, bunda sorun yok; ben sadece feragat etmemiş, zeval gelmemiş iki yapboz parçası gibi birbirimize bağlanacağımız kişilerin derdindeyim. 

0 Yorum:

Yorum Gönder