Buz Kesmek

Durumumu politik kılan tek unsurun, hayatımı sadeleştirmeme insanlardan başlamamın insanlarda yarattığı o kesinlikle suni ve geçici vicdan azabı ile belki de herkesleșmeleri gereği toplumsal bir görev aczettikleri o çok boyutlu yol gösterme adı altındaki yargılamaları olduğu kanaatindeyim, ki öyle olmasa bile bir şey değişmez artık.

Suçlamayınız beni, ben seçmedim insansız hayat aracı olmayı. 
Durdum sadece, mermer olsa çatlardı da durdum işte.

Böyle bir şeydir soğumak, buz kesmek; ilintili dahi değildir vaziyetle kimi zaman, haksızken hatta bunun farkındayken dahi soğuyabilirsin insanlardan.
Bütün mesele bundan korkmamak, her insanın sonsuza dek senin için bir şey ifade etmesini sağlamaya çalışmak hem yorucudur hem de kötü. 

Hadi benim başımı alıp gitmelerim, iyi kötü herkesi kovup inzivaya çekilmelerim meşhurdur vesaire ama doğru olanın bu olduğunu siz de hissetmiyor musunuz Allah aşkına?
Çok sesliliğin gürültü halini aldığı oldukça ufak ortamlara dönen hayatlarınızdan hanginiz memnunsunuz gerçekten?
Biliyorum acı, biliyorum zor, kimseye masal okuduğum yok; ölülerin gömülmesi gerekir ama işte, kalplerinde olmadığımız insanları hayatımızda muhafaza etmek bizi cenaze arabası kılmadan evvel o ölülerin ordan indirilmesi elzemdir kabul edelim.

Biliyorum sizi suçlarlar, ilişkinizi siz bitirdiğiniz ve bunu belki bininci kez yaptığınız için geçimsize çıkar adınız. Ama bırakın öyle kalsın, topluma şirin görünmek adına yüklenmeyin gizli yabancıları. Bir gün patladığınızda hepten filizlenir peşin hükümler. 

Sana inanmıyorsam inandırmadığın içindir, olamaz mı?
Henüz konuşmadık bile, sen yani okuyucu, sana diyorum.
Yekten sana evet, dümdüz sana işte, kalmadı gönderme-kinaye.
İyiyim ben okuyucu, iyi biriyim; bir şeyi kırk kere dersem gerçek olur çünkü.
Yalnız değil gibiyim okuyucu, buz gibiyim, kırık yalnızca.
İzin dahi okunmaz karanlığımda.

0 Yorum:

Yorum Gönder