Gitmeler Üzerine

Birinin size olan sadakatini ve sevgisini en iyi o giderken öğrenirsiniz ne yazık ki. Eğer giderken tereddüt ediyorsa bir tutam bile, sizi dinlemeye, biraz olsun daha fazla kalmaya şu kadarcık çaba harcıyorsa sizi seviyordur ve gidișinde siz suçlusunuzdur amenna ama bazıları da bariz bir biçimde sizi hep gitmekle, yokluğu ile tehdit eder; hiç acımam işte şöyle böyle vay ben şöyle değerliyim falan tarzı bir şey duyuyorsanız direkt kaçın zaten. Sevgi sadece diğerkamlıkla olur zira, emektir gerçekten, çabadır, iyi anlamda çırpınmaktır.

On saniyede gidebiliyorsa zaten gitsin, kolay giden var olmamıştır belli ki.

Çırpınmak şudur: O size bir şekilde kötü davranır mesela, siz sürekli kafanızda "Ya o aslında öyle biri değil de şöyle şöyle olduğu için bana da öyle yaptı." falan diye kendinizi avutmaya çabalarsınız. Bu yaptığı için üzülürsünüz ama üzülmenizi saçma bulup kendinizi suçlarsınız, çünkü sevmek iğneyi kendine batırarak olur da ondan. Halbuki siz de neler yaşadınız ama incinmesin diye ona yansıtmadınız... 

Biri size bazen o kadar değer vermediğini hissettirir ki siz de haliyle hayatında başka biri olduğu fikrine kapılırsınız; oysa hemen gardını kaldırır, beni nasıl bununla suçlarsın da falan da filan... Halbuki siz haksız bile olsanız yine de bir kere olsun "Ben ne yaptım ki bu böyle hissediyor?" demeleri gerekmez mi? Zaten diyecek olsalar gitmezlerdi.

Bir mesaj atarsınız, bir saat geçer iki saat geçer ama çevrimiçi olmasına rağmen cevap bile vermez, sürekli aksi davranır, siz uzunca özene bezene bir şeyler derken o tek tük cevaplarla geçiștirir, araya ayıp olmasın diye birkaç sevgi sözcüğü... Sonra sevgiyi sorguladığınızda suçlu siz olursunuz ne hikmetse.

Dilimizde "bahane" diye çok güzel bir kelime vardır bilirsiniz, işte bu da o kişinin gitmesi için yeterli bir bahanedir ama asla şunu sormaz dönüp de: "Ne kadar onunlaydım ki şimdi nereye gidiyorum?"

A benim güzel okuyucularım siz söyleyin, haksız mıyım? Çok mu şey bekliyorum insanlardan yine, e beklediğimin aynısı hatta fazlasını kendim onlara sunuyorum öyle olunca neden kimse itiraz etmiyor peki? Sürekli ilgileniyorum, hal hatır soruyorum, sayfalarca mektup yazıyorum.

Bir gün biri diyor ki ben iyi değilim senle alakası yok, gidiyor. 
Aradan zaman geçiyor bir bakmışsın aa geri gelmiş, gelmek denirse tabi; terslemenin, soğukluğun bini bir lira
Sonra bir de bakıyorsun aa, onun seni sevmediğini ima ettiğin için gitmeye kalkıyor, e sevmediği için söylemiş olamaz mısın?

Velhasıl, gitmek bazılarının huyudur, illa bir yolunu bulur gider, tutamazsın, senin tutamamanla alakası bile yoktur gidișinin çoğu zaman. 
Bize de kalmak türküsünü söylemek düşer ezberden. Hiç kalan olmamış kalmayı ne bilsin, tabii Alptuğ suçlu olur yine. Eyvallah.


0 Yorum:

Yorum Gönder