Zorda Dost

Zor dönemler olur bazen, kendimizinkini şöyle böyle atlatırız veya atlatamayız ama konu bu değil...

Bazen başkasının zor dönemi olur, çok değer verdiğin birinin; mayın tarlasına girmiş gibi hissedersin, emin ol her zamankinden daha da az bilirsin ne yapacağını. Yanında olmak istersin, bunun için çeşitli yollar denersin ama yetememekten korkarsın daima, o sana yettiğini diliyle belirtse bile bazen...
Kendini onun yerine koymaya çalışırsın, koyamazsın; hatta bir şey der bazen, verecek bir cevap bulamaz ve korkarsın, oysa senin onu umursamadığın fikrine kapılır belki doğal olarak.
Genelde sen kendini suçlarsın, bazen de o seni suçlamaya başlar; kastı farklı olan iyi niyetli bir cümlen bile öylesine müsaittir ki yanlış anlaşılmaya. Çok sert gider belki sana, belki izin vermez kendini anlatmana ama...

Burası önemli:
İşte o zamanlarda, bazı midesizlerin hak gördüğü gibi "Başka şeylere kızıp/üzülüp acısını benden çıkaramazsın." deyip gitmemelisin. Gidebilirsin belki, hatta çevrene anlatsan seni haklı bile bulurlar ama... Ne kötü gün dostluğun kalır, ne bir parça insanlığın.
Çiçekle gelenin herkes yanında olur, yarası kanayanın da acıyanlar yanında olur ama arkadaşlık bunlardan biri değildir. Arkadaşlık demek, onun iki göğsünün arasından bıçak da çıkıyor olsa o sarılmaya ihtiyaç duyduğu vakit ona sarılmaktır.

Dost mu olmak istiyorsun? Dostuna onun yapamadığını ver, başka türlü olmaz. Birilerine mi vurmak istiyor, bırak sana vursun, sana bari vurabilsin; bir şey olmaz, canın mı acır, acısın, geçer... Bağırmak mı istiyor, bırak sana bağırsın. Öyle bir dost ol ki, onu anladığını, kırılmayacağını bilsin, en azından seninle rahat olsun, korku duymasın, kendini tutmaya uğraşmasın...

Her insan kendini sık sık kaybeder,
Mesele gerçek ona sadık olmaktır.

Aradaki farkı bilecek kadar çok yaşadım ben... Sana değer vermeyen, seni kendi çıkarı için suistimal eden biriyle, sana değer verdiği ve kırgın hissettiği için kızan birinin farkını... Seni kullanan, senle beslenen birinin nefretiyle, içinde nefretin zerresi bulunmayan, sadece fazla sert bir üzüntüyü ayırt etmek o kadar da zor değildir. Birincisinden çek git evet, kişisel gelişim kitapları falan doğru söylüyor, bir an bile tutma hayatında, oysa ikincisi... Her gidiş kalanı zor durumda bırakır belki ama ikincisinden, yani gerçek bir dosttan gitmek belki de bu dünyada onca insanın girmek için dahi çabaladığı sınavı kaybetmek gibidir.

İyi bir dost, dostunun derdine karşı her zaman dostundan güçlü olmak zorundadır.
Öyle bir anlık gaza gelip gitmek falan... Piyasada çok var ondan.

O yüzden severim arkadaşlığın böylesini, canı acıyan birine dayanması için elimi sıktırmayı, elimin "o yüzden" kanıyor olmasını...
İyi birer dost olun.

0 Yorum:

Yorum Gönder