Gittiğinde

Gitmek adına yapılan her şey gibi inatçı ve donuktu bakışların, bilmediğin bir gerçek için.
Ulașabilirliğin nimet olduğunu anlayacak kadar kaybetmene izin vermedim hiç beni.
Giderken benim gibi yürüyordun, benimle sanki;
Üzülmemek için bakmadığın, orda kırık duran parçasıydım ikimizin.

Sen gidince yerden uçmaya başladı kuşlar, anlamı kalmadı bir şeylerin üst yüzlerinin, birinciden sonraki katların... Kalmadı gündüz gece, kalmadı soğuk sıcak; sadece ara vardı, her şeyin bir arası vardı, yakınlar tarihe karıştı. Kıtalar bile bizden öğrendi ayrılıp uzaklașmayı, aynı olduklarını inkar ede ede.

Sen gidince duyulmadı, ne topuk seslerin, ne gün uğultusu; var olmaktan bıkmıșçasına son verdi kainat titreșime büsbütün. Kalbim mi? Attı, atmak denirse.

Aynı günlerdi birnirlerinde eriyen sen yokken, kayan hep aynı yıldız, düşmeyi unuttu belki; oysa en çok düşerken unutulur düşüş... Son gördüğümde unuttum yüzünü, kaldı sonluğun. Perdeler kapandı, kepenkler indi, hayat eskidi sen gidince.

Hiçbir şey olmadı sen gidince
Ben hiç olmadım
Sen hiç yoktun
Sen hiç gitmedin gittiğinde. 

0 Yorum:

Yorum Gönder