Kısa Gece Yazısı

Bir mum ışığının titreyen alevi gibi insafına kaldığımda hayatın, hiçbir yerden ne ışık ne ses soluk çıkmayan kimi duru gecelerde mesela... Düşünüyorum ne yaraya döner ne mutlu eder, hala doğru mu yoksa kabak tadı mı verdi kaçmak. Yumurtadan yeni çıkan bir canlının alışma korkusu kadsr beter fakat tatlı da yaşıyorum bu sıralar ki bilirsiniz tadı tuzu olmak ne derece uzaktır bana. Bu yazının altındaki şarkı da işte bu sebepten özenle seçildi. Şimdi en can alıcı kısma geçme vakti.

Acaba henüz ihtimali bile pek muhtemel görünmeyen güzeller güzeli kızım ne düşünürdü bu konuda. Hangi konu mu? Yahu konu işte boşverin. Babanı tasvip ediyor musun diye soracağım bir kızım olmaması benim için yegane handikap aslında, zira başka kime sorsam cevabını muhakkak ki yanlış verecek. Nereden mi biliyorum? Asla düşündüğünüz kadar çok kötü ve düşünebileceğiniz kadar az iyi biri olmadım.
İçinde bulunduğum bu yeni durumda ne eski hasreti duyulabilecek kadar, ne de gelecek heves edilecek kadar güzel. Şimdinin bi'okşayıcı şefkati var ama bak bu doğru, elbette birtakım sebepleri de var ama ne gerek var onlarla beyninizi çorba etmeye .

Bugün çok tatmin etmedim sizi ha çocuklar? Olsun bazen de bilmeceli olmak gerekir, hem böyle daha havalı değil mi itiraf edin. Eğleniyorum be, uzun zamandır olmadığı kadar eğleniyorum, kendimle on numara dalga geçiyorum mesela ve böyle yaptıkça da garip bir güç buluyorum; gerçi bazen ipin ucunu kaçırıyor muyum nedir insanlar kendimi neden küçük düşürdüğümü soruyor... Keşke düşürebilsem be, bu büyüklük sızısı beni onca yılın sonunda delinin biri, bir matrak etti fena mı yani?


0 Yorum:

Yorum Gönder