Başkasının Kadar'ı

Diğer bir insana dair, muallaklığı uyku kaçıran sorularımızı şöyle özetleyebiliriz: "Ben onun için neyim?" ve belki daha da önemlisi "Ben onun için ne kadarım?"
Ben kendi adıma ne vakit bunları sorgulasam yegane varılgım bir çıkmaz nedense. Korkuyorum çünkü, siz de benden aşağı korkmuyorsunuz üstelik; bu korku yanlış kişilere değer vermiş olma korkusu da yalnız kalma korkusu da sayılmaz esasen, kişilerin ihtiyaçlaşmasından doğan bir çaresizlik bu... Ben öyle herkes kendine yeter masalına falan inanmam zira; yaşamaktan kastınız hayati fonksiyonları yerine getirmek yani bitkisel hayatsa elbette siz haklısınız, benim içinse yaşamak bizatihi değer vermek ve görmek kadardır.

Ben simdi bunun telaşı içindeyim özetle, kimseye güvenmemek ve değer vermemek üzerine kaskatı bir ömür kurmuştum ama geçtiğimiz aylar zarfında bu hayatı da çiğnedim. Biliyordum böyle yapacağımı ve açıkçası yapabildiğim için mutluyum, her şey güzel gidiyor, yazık ki büyük korkular da işler en yolundayken oluşuyor... Şimdi ben yeniden güvenmeye başladım ya sayın okuyucum, bağlanmaya da başladım... Yani belki diyorum... Belki o insanlar, bağdaştığım ve yaralarımızla eşitlendiğimize itimat ettiğim o insanlar da... Gidenler gibidir.

Belki onlar bana, onlara bağlanıyor olduğum denli bağlanmaz, belki beni kolayca bitirebilirler bir şey olunca... İşte korkum bu, o insanların da gidenler gibi gün geçtikçe benim için vazgeçilmezleşiyor olması ve muhtemelen benim onlar için o kadar da vazgeçilmez olamayacağım gerçeği; onlar bitirecek her şeyi, zaten çok geçmedi de tanışalı, iyice çabuk atlatacaklar ama ben her ilişkim gibi onlarda da kordonumu koparırcasına acı çekeceğim.

N'için herkesi zaaf derecesinde sahiplenirim?

Belki de ortalıkta kötünün k'sından eser yok lakin benim gibi sosyobuhran tiplerin ilk adeti de rahata erer ermez  ömrünün geri kalanını o rahatı kaybetme kaygısıyla rahatsız geçirmektir... Hiç insan içine çıkmamalı mıydım? Değer vermek ve görmeye dair his ve fikirlerim bana göründüğünün aksine rahatsızlık mı verici yoksa, insanlığın sosyolojik olarak terk etmesi gereken bir uzvu muyum?

Bu duygular hayli ağır  taşıyamıyorum.
Kolay vazgeçebilen biri olsam yine koyar mıydı dersin kolay vazgeçilebilmek, kendini feda etmekle feda edilmenin arası ne demeye uçurum öyleyse? Herkes şu an bile gidici görünürken gözüme yahut yan masamda bir çift sevişirken... Yeterince insan mıyım sorarım sosyolojiye dayanarak.

0 Yorum:

Yorum Gönder