Senden Yana Şudur Korkum

Senden yana şudur korkum...
Nasıl da özledim seni bir bilsen, üstelik sanıldığının aksine daha da kolay hiç olmamış ve olacağı da meçhul bir sevgiliyi onu zerre tanımaksızın özlemek hatta özümsemek. Evvelinde de çokça söz ettiğim gibi sana, örneğin "bu" yazının üçüncü paragrafında olduğu türden bir hislerdeyim esasen...

Sevgilim... Şimdi senle ben her ne zamansa her neredeyse ve her ne biçimdeyse, ne hikmetse tanışacağız ya... İşte ben galiba hazır değilim... Şu anda bunu okuyan ve bu blogun evveliyatına biraz olsun hakim kim varsa hep bir ağızdan "Haydaa!" dediklerini duyuyor gibiyim, haklılar da, sen de haklı olurdun olsan. korkularım var anlasana, gece gibi, sirke gibi hatta, küpüne zarar falan... Şimdi senle ben aynı şeyleri bekleyen, aynı şeylere hevesli insanlarsak bile senin bunları yapabiliten her zaman benden fazla olacak, kaldı ki benden başka biriyleyken çok daha fazla... Kızacaksın ama kızma tatlım, canımın içi... Ekseriyetle düz yolda dahi yürüyemeyen biriyim ben.
Ha yanlış anlama bu benim için sorun değil, bu yaşamdan şikayetçi değilim, isyankar asla değilim... Benim korkum senden yana tamamen... Biliyorum "saçmalama" diyeceksin, çok çok sinirleneceksin, belki bu aptalca -evet aptal olduğumu kabul ediyorum- tavırlarım yüzünden sevdiğin üç-beş şeyim varsa onlardan bile zevk alamayacak ve ayrılacak konuma geleceksin ama... Haklıyım kuzum, ne yazık ki öyleyim. Birbirimizi çok seveceğimizden şüphem yok, çok çok nadir kavga edeceğimizden ve ettiğimizdeyse bunun iğneli laflardan öteye gideceğinden de kuşkum yok ama...

Bir ömür beni mi gözeteceksin? Bir ömür ikimiz yürürken ben bir yerde düşecek miyim diye içten içe beni kollayarak mı yaşayacaksın? Sen de annem ve arkadaşlarım gibi, sadece ama sadece iyi niyetinle olsa dahi sürekli bana "yavaş", "dikkat et" falan mı diyeceksin? Daha da önemlisi, benim yüzümden bir şeylerden feragat edecek misin? Mesela bir yere gittiğimizde, benim katiyen yapamayacağım yahut yapmakta zorlanacağım bir fiil varsa, bu fiili yapmayı çokça istemene rağmen sırf benim için kendini mi sönümleyeceksin? Diğerlerini bilmem ama bunu yapma, kimse yapmasın hatta, ben bu kadarına değen biri değilim ve asla olmayacağım. Neden hazır olmadığımı anladın mı şimdi? Mutluluğumuz böyle ufak tefek şeylerle sürekli kesik kesik öksürüklere dönüşecek, belki bir şeyler çok içinde kalacak ve o zamanlar olmasa da ondan seneler seneler sonra, örneğin her ikimiz de yaşını başını almış, evde, bir kanepenin üzerinde oturmuş televizyona bakarken "Ah şöyle bir hayat yaşayamadım!" diye iç geçireceksin, bunu bana karşı yapmasan da, gizli gizli içinden yapsan da...
Bunu kaldıramam işte, dünyayı sırtımda taşırım, çok düşer çok kalkarım ama bunu kaldıramam... Çok kuruyorum kafamdan evet ama bu bahsettiklerim o kadar olası ki, kurmak için yaratıldım ayrıca sen de biliyorsun, öyle ki sadece kafamda kurulu bir hayalken bile bana hem nice mutluluk hem nice endişe veriyorsun. Pardon, sen vermiyorsun özür dilerim, ben işte kendi kendime... Saçmayım. Neden beni seveceksin? Senden yana şudur korkum: Bir gün tüm iyi niyetlerinle bile, bıkıp gidersen.

0 Yorum:

Yorum Gönder