Atatürk'ü Sevmek

Bugün on kasım ve ben bu satırı yazarkenden tam 18 dakika sonra Atatürk'ün ebediyete varış yıldönümü olacak.
Bugün edebiyat kasmaktan, aman atam seni yok şöyle seviyoruz yok böyle değer veriyoruz triplerine girmektense içimi burkan birtakım hususlara değineceğim izninizle.

Bugün insanlar ne yapıyor? Ben söyleyeyim, her yerde Atatürk fotoğrafı, herkes Anıtkabir manyağı ve vesaire vesaire, peki ya 11 Kasım, 6 Ağustos ya da başka sıradan bir tarihte de bu böyle mi? Cevabı vicdanlara bırakıyorum...
Atatürk tıpkı padişahlarımız gibi yahut diğer ülkelerin başkanları gibiydi, hataları kesinlikle vardı, kimin yok ki? Ama her ne olursa olsun bu adam bir devlet kurtardı, kurdu demiyorum bakın kurtardı, çünkü kurdu dersem bazı cingöz tipler bunu Osmanlı'yı Atatürk'ün yıktığı şeklinde yorumlayacak eminim, neyse...
Bu adamın bu devleti kurtarırken çektiği zorlukları (taa okul yıllarından ölesiye dek) görmezden gelecek bir babayiğit varsa bu yazıyı okumaktan daha önemli şeyler yapmasını şiddetle tavsiye ederim. Ama yok biz öyle şey yapmayız değil mi? Hepimiz Ata'ya öylesine saygılıyız ki kollarımızda imzasını dövme diye taşıyoruz "süs" niyetine(!)

Peki siz Atatürk için ne yapıyorsunuz okuyucu?

Gelelim en can alıcı noktaya:
Tüm bu saçmalıklar baş gösterirken asıl felaket de kendini hissettirmeden ilerliyor, şükürler olsun ki bazılarımız Atatürk'ün büyüklüğünü, insaniyetini ve vesaireyi derinden fark ediyoruz ve onun gibi bir babaya sahip olduğumuzdan ötürü çok mutluyuz ancak... Hiçbirimizin kendine inancı yok.
Atatürk böyle mi olsun isterdi? Yani milyonlar onu sevsin ve takdir etsin fakat içlerinden hiçbiri de "Ben Atatürk olacağım!" demesin mi? Aksine, bilhassa Atatürk'ün isteyeceği budur, onun izinden girerek vatan ve millet için onun yaptığından çok fazlasını yapmak isteyecek bir nüfustur bundan ölesiye eminim.

Ne yazık ki kahramanlar da eskir, şu anda da yeni Atatürk'lere ihtiyacımız var, ister bana kızın ister haklı bulun ama öyle; hepimiz Atatürk'ün mücadelesini o kadar yanlış anlamışız ki onun mücadelesini içten içe ulaşılmaz görüyoruz -sanki olay tamamen onunla alakalı ve biz seyirci kalmalıyız gibi- ve bu yüzden de ülkemize zerre de faydamız dokunmuyor, yeni bir Atatürk'ün gelmeyeceği fikrine saplanmış ağlaya zırlaya batıyoruz lakin hiçbirimiz de o güya çok sevdiğimiz Atatürk gibi cesaret göstermek niyetinde değiliz.

Sizi bilmem ama ben Atatürk olmak için çalışacağım kardeşim, Ata amenna önce bunu isterdi biliyorum; belki cephelerde savaşıp edemem çürük olduğumdan ama oturup önce kendimi ve yeterince bilgiye ulaştıktan sonra da milletimi her bir hususta geliştirmek için ölesiye çalışırım! Sızlanmak için yeterince gerideyiz ve her şeyi de Ata'dan bekleyerek evvela saygısızlık yapıyoruz.

Ne yani bizi ancak Atatürk'ün mezardan çıkması kurtarır di'mi? Senin elin armut topluyor çünkü! Arabanın camına imzasını yapıştırdığın adamı hiç mi örnek almadın diye sormazlar adama biliyorum, kimse bir zıkkım yapmaz, herkes bu ülkede eskiyle övünür ama o eskiyi yeniden yapan olmaktan da çekinir durur, böyle embesiller de biz vatanseveriz diye meydan doldurmaya yarar anca! Bu vatanı sevdiğini mi iddia ediyorsun arkadaşım? Susmayacaksın, çalışacaksın, pes etmeyeceksin, kendini her bakış açısından ve her siyasi eğilimden bilgilerle donatacaksın, öyle profil fotoğrafını siyah yapmakla olmaz bu işler.

SEN BUNA MECBURSUN ÇÜNKÜ SEN YAPMAZSAN EVLADIN HİÇ, TORUNUN HİC Mİ HİÇ YAPMAZ VE ÜLKE ELDEN GIDERKEN "BAYBAAAY!" DİYE EL SALLARLAR ANCAK, BELKİ OBLARA BİLE KALMAZ EN BAŞTA SEN SALLARSIN!

Gelin Ata'nın milleti olarak bize yakışanı yapalım artık: Çaba harcayalım.

Ata'm da inşallah öyledir ama benim rahat uyuyacağım aşikar, ne mutlu türküm diyen ve bunu yaparken muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için okuyan, araştıran, kısacası elini taş altı eden herkese!

0 Yorum:

Yorum Gönder