Adını Koydum

Tam da "Adını Koyamadığım Yazı"yı yazdığım gecenin sabahında, yani bu sabah olanlardan sonra, içim acıya acıya her şeyin adını kouydum, adı Allah belanızı versin... Kolum dahi kalkmıyor bugün, kendimi sokaklara vuruyorum bir hınçça, değişmiyor hiçbir adımda, onu yiyorum bunu içiyorum değişmiyor, vuracağım kafamı duvarlara; hadi her şeyi geçtim bu güne kadar her şeyi temize çekme hatta intikam alma gibisinden hayallerle dayanabilirdim ama bu günden sonra itimadım yok zerre, kabullendim, çoktan kaybetmiştim işte, bir şeylerin değişeceği ihtimali her zamankinden yalan ve "Orospu çocuğu!" diye suratına hiddetle bakarak gülmelik çünkü... Ne yollar aklar beni, ne birileri, ne konuşmak, ne yemek içmek, uyumak, kısacası hiçbir şey. Kimseye güvenemem ki zerre, yanımda olduğu ve olacağından zerre şüphem olmayan insanlar var, ölen kardeşlerimden öte insanlar, Beyza Eryıldırım başta, sonra Emir Arslan, Sena Hilal Dedebağ... Var daha gururla isimlerini yazmaktan hiç çekinmeyeceklerim... Ama işin aslını sorarsanız işte, ne dersem diyeyim ben; içimdeki ses benden hayli kuvvetli ve diyor ki "Onlar bıraktıysa bunlar da bırakacak." Kimseye sokulamıyorum, kimseye sırrımı açamıyorum burası dışında, kimsenin yanında rahat değilim, kimseyle gözlerimi kapatıp rahatça oturamıyorum, kimseyle oh çekemiyorum...
Ä°lgili resimŞiştim çocuklar, ölüyorum ben, ölüm işte bu, alın size ölüm, o içli dışlı olup içre olamadığınız ölüm tam olarak bu. Bittiğini dile getirmek dışında bitmesi için elden gelen her şeyin hiçbir masraftan kaçınılmaksızın ardına kadar yapıldığı bu hayatımın fena olmayan yanları bile, esasında yalnızca ve yalnızca biraz daha ayakta kalma çabamdan ibaretti, onu da bir çulluk gibi avladı namussuzlar, ellerine alıp oynamadıkları kaldı bi'ki o da olur yakında.
Harbiden de şarkıdaki o lale devri çocuklarındandım ben, zamanım geçmiş, yahut diğer bir şarkıdaki gibi: "Unutulmuş birer birer eski dostlar eski dostlar, ne bir selam ne bir haber eski dostlar eski dostlar." Diken üstülüğümü dikenlikle karıştıran utansın, diken değil s... sadece bekleyendim işte. Kimse bana arkadaşlıktan, dostluktan, insanlıktan ve vesaireden bahsetmesin yanisi bundan sonra, hele nutuk çekeni bir yakalarsam elimi öptürürüm, kim benden fena ne görür şu hayatta? Aldatılan aldanan herkes adına birim ben, güvenen, inanan, umut eden herkes adına da birim; artık kendim değil, insan değil bir sembolüm, olsa olsa bakanın iç geçirip acıyacağı, ötesini hayal bile edemediği.
Ä°lgili resimDünyanın bütün dertleri benim değil, hastalar var bilmem neler var falan eyvallah, saygım da sevgim de sonsuz onlara, keşke onların yerinde ben olsaydım hatta açık net söylüyorum; sadece iki soru var kafamı kurcalayan: Birincisi, ben gerçekten onların yerine geçebilseydim bari onlar bir gram dahi olsa minnet, vefa ya da her ne derseniz onu duyar mıydı yoksa onlar da mı esirgerdi benden tüm bunları; ikincisi, onlar bu durumdayken bile öylesine dostları, arkadaşları ve vesaireleri oluyor, ailelerinden öte yanlarında duruyor duyuyor görüyoruz etraftan, böyle insanları olması onlar hastalıktan ölecekse dahi eski hayatlarını güzel bırakmaz mı?
Ben zaten hiç sorularına cevap alabilen biri olmadım, bunda da alamam biliyorum, sorun yok, sadece istemiştim; her zaman olduğu gibi istedim bir şeyler, son bir senedir dile getirebiliyorum ki o da güç bela, lakin karşımdakileri tanıdığımdan mı utandığımdan mı dersiniz bilmiyorum ama epeydir kimseciklerden iyilik namına bir zıkkım beklemiyorum. Onlarsa hala avcu açık, sanki oyun oynuyorum, etkisiz elemanlar sanki, payları yok gibi onların, hala iyi bir şey bekleyip layık olduklarını aldıklarında beni suçlulaştıracak bir biçimde kusuyorlar hamlelerini, örneğin değiştiğimi söyleyerek.

Değişen tek şey onlar,
Ben hep yapayalnızmışım,
Öyle de kalmalıyım.

Ha bakın bu da son bir lugat olsun: Bana o "acıdan besleniyorsun" diyen, kendini psikolog sanan uyuzlar var ya onların bilmediği şey de şu: Benim bu blogdan başka varım yoğum yok, eğer dünyaya bir şey bırakma imkanım olacaksa, boktan bile olsa o sadece bu olabilir, başka bir şey değil. Dünyaya acımı bırakıyorum ben evet, üstünde tepineceklerini bile bile, "yalnız" kızım için, "yalnız kızım" için...


0 Yorum:

Yorum Gönder