Arkadaş Mıyız?

Bu yazıyı gelmesini hiç istemediğim ama gelme ihtimali de olan o gün için yazıyorum...

Arkadaş mı? Sence biz arkadaş mıyız? Biliyorum, ben böyle sorunca sanki ben bitirmişim gibi görünüyor, haberin olmadan sana tavır almışım falan filan... Geç işte bunları, geç.
İşin aslı onca zaman ne aramışsın ne sormuşsun ne bir şey; şimdi diyebilirsin ki sen de yapmadın, haklısındır da dersen. Yapmadım evet, zira insan bir kapıyı onlarca defa çalıp açılmayınca ister istemez bırakıyor çalmayı. Ölsem haberin olacak mıydı, başıma bir şey gelse, yahut yaralansam? Hadi diyelim haberin oldu -ki o da ancak öylesine takip ettiğin sosyal medya hesaplarımdan öğrenmenle mümkün- önemseyecek miydin gerçekten, gerçekten ama baya kendini vererek böyle, biraz olsun üzülebilecek miydin? Hadi üzülmeli şeyleri geçelim, onca iyi şey geldi başıma hangisini biliyorsun, bilmek şuraya dursun hangisini merak ettin? Ben bilirim senin neleri sevdiğini neleri sevmediğini, doğum gününü ve vesaireyi peki ya sen? Tek bilebileceğin şey yazılar yazdığım ve fotoğrafla uğraştığım olur ki bunu bilmek için değil arkadaşım olmak, gözün görse kafi.
Ä°lgili resimSözün özü, az evvel sorduğum soruların tek bir cevabı var: HAYIR!
Biz senle en iyi ihtimalle eski, hakikaten "eski" birer dostuz, o da en iyi ihtimal işte; bana sorarsan biz senle asla arkadaş bile olmamışız... Hani siz yıllardır hep bir ağızdan bana "Kendini düşün biraz." falan nutuklar çekerdiniz de ben dost sözü diye dinlerdim ya, işte kendimi düşününce gördüm; ben sormasam hiçbiriniz sormamışsınız, ben aramasam aramamışsınız, meğer ben senelerdir kendi kendimle dostmuşum. Hiç mi yanımda olmadınız? Yok, o kadar da değil, olmasına oldunuz ama o da emin olun herhangi bir insanın nezaketen yapması gerektiği kadar; dertlerimi dinlemişsiniz amenna ama dinlemekten anladığınız kulağını bana doğru tutup suratına memnun bir gülümseme takmakmış.
Nasıl da sığıntıymışım arkadaşlığınızın içerisinde, nasıl da masum ve habersizmişim daha iyi anlıyor ve kendime acımaktan kendimi alamıyorum; ne iyi duygular beslemiştim halbuki, can dostlarım, canım dostlarım diye diye, sizin için öldüğümün hayalini kurup zevk alıyordum... Vay Allah'ım ben ne saftım öyle, ne öfkesizdim, adeta sizin sendelemenizi bana attığınız bir adım olarak algılayıp, beni önemsediğinizi sanarak yıllarca minnetle gözünüzün içine bakmışım, zerre kuşku barındırmadan; hatta beni uyarmışlardı ama ben kafa tutmuştum, o insanlarla aramı bozmuştum, sadece sizler için.
Neyse, şimdi zaten ne sizin ne onların şu kadar önemi yok, desem de yalan işte, en çok da buna üzülüyorum... Çünkü benim hiçbir şeyim sizinkiler kadar kolay geçmiyor, ben asla insanlara "Şöyle davranırım, o bana öyle davranmazsa da tekmeyi basarım, umurumda olmaz" tavırlarıyla yaklaşamıyorum, önemsediğim insanları katiyen silemiyorum.

Kendi kendime dolduğumu düşünüyorsun di'mi? Yine haklısın, tam anlamıyla "kendi kendime" doldum çünkü... Sorsam size şimdi silmemişsinizdir de beni, hala arkadaşızdır güya -bu nasıl arkadaşlık, nasıl dostluk ise artık- saçmalama falan dersiniz hatta, saçmalayan daima ama daima benimdir ya çünkü; alışmışsınızdır zira benim eskiden hep iğneyi de çuvaldızı da kendime batırmama, siz de bana batırırsınız; hadi ben size kıyamadım, hala da kıyıyor sayılmam ama... Bari siz, bana kıymamayı falan çoktan geçtim zaten ama biraz daha az incitici olsaydınız be. Bu kadar mı hiçbir şeyi hak etmedim!
the wild pear tree hd ile ilgili görsel sonucuAsla böyle sahtelikleri kabullenemedim ben, bu yüzden de bir demir gibi yalnızdım; varsınız sanıyordum, meğer siz de yokmuşsunuz... Şimdi gelmiş konuşmaya çalışıyorsun, o tren geçti gitti, Kars'ta şimdi. Sakın ha bana bir de tavır almaya kalkmayın, verecek hiçbir hesabım, hiçbir günahım yok; hastalandığım günler, ağladığım geceler, üzüntü ve stresten vücudumda antin-kuntin şeyler çıkan aylar, yalnız ve hatırlanmamış geçen doğum günüm ve daha tonla şey şahidi masumiyetimin, kendimi düşünüyorum artık dediğiniz gibi; eskiden olsa önemli değil derdim, boş verirdim, ne olacak ki derdim, ben yapayım da onlar yapmasın gerekirse, nasılsa arkadaşız falan derdim... Meğer önemsiz benmişim.
Şimdi seni kovdurmadan, gururunu paramparça etmeden defol git, ederim bilmezsin, bilmek istemezsin.


Bilmezsin ama bu da en sevdiğim ve nefret ettiğim şarkı, siz gibi tıpkı...


0

0 Yorum:

Yorum Gönder