Anlatılması Gerekmeyen Şeyler

Anlamındayım her şeyin,bu defa da yine farksız,olmayacağı bariz bir sevda;zerre içimden gelmiyor ama olur ha bilimsel konuşmak gerekirse diye söylüyorum,öznel ve nesnel,kesin ve muallak türlü bulgu çerçevesinde bariz.Yanisi onu sevdiğimden söz etmeyeceğim ona,bu defa susacağım...
Yine devam edeceğim onunla konuşmalara güç de olsa,aramızdaki ilişki her ne şekildeyse öyle de kalacak,anlatmalı mı anlatmamalı mı,bilmeye hakkı var mı yok mu oraları atlamak durumunda kaldım ne yazık ki;anlatırsam bütün hissedip yapabileceklerini gözden geçirdim ve olumsuzlar ağır bastı;ne yapacağı umurumda dahi değil aslında var ya,sadece örneğin "Biraz yakınlaştık diye o gözle bakmak zorunda mıydı?!" diye düşünmemesi için,kaldı ki ben onu bu kadar yaklaşmadan,en başında sevmiştim;işte ya o gün en başında söyleyecektim ki hem o ara birinden hoşlanıyordu -belki de hala öyledir hatta birliktedir bile- hem de her şeyi geç,çoğu kişi gibi o da ilk görüşte aşka inanmayabilirdi.Yine de hala,en ufak bir dayanaklı umudum olsa yelkenleri şıp diye suya indireceğim lakin yok işte...
Şimdi bu sırrı rafa kaldıracağım,vazgeçmek derseniz o da fark etmez,kelimelere itiraz edecek dermanda değilim zira;ara sıra bu güzel sırra dönüp bakarım ve her duyduğumda söyleyenin ağzına kürekle indurmek istediğim "İleride bunları hatırlayıp güleceksin" sözüne güç bela itibar ederim.Belki bundan yıllar sonra,onunla senelerin dostluğu üzerine kurduğumuz tatlı bir sohbetin arasında tüm bunları itiraf ederim ve o da inanmaz,dedikleri gibi güler geçeriz,umarım öyle olur...
Belki de çoluk çocuğa karışmışımdır ve...Her neyse işte...

Yine eski günlere döneceğim anlaşılan,bu en başından bellliydi ama olsun,riske girmeye de,sular bulandırmaya da,kimseyi incitmeye de lüzum yok;zannımca daha uzun bir süre olmayan bir kadına bir şeyler yazmaya devam edeceğim,her defasında bir sonrakinin o olacağına kusursuza yakın inanarak,güya gelecek diye işte...
Çok kolaymış gibi anlattım dimi,aslında o denli iz bırakmamış ve hatta silip atmışım gibi;aslında can çekişiyorum ve burada durmuş mantıklı bir sürü cümle kurmaya çabalayarak içimi rahat ettirmeye çalışıyorum;rahat etmek dediysem bu defa da olmayışından değil,böyle bir defanın var oluşundan;demek istediğim,o sıra gayet de uzun zamandır kimseye gönül kaptırmamış ve mutlu hissederken aniden onun karşıma çıkmasıyla ona karşı böyle budalaca hisler hissetmemden söz ediyorum,arkadaşımın arkadaşı ve sanırım belli bir zamandır da kendi arkadaşıma.Ben bir defa yandım da geldim arkadaşıma zaten,ona defalarca da anlattım kar etmedi;öyle ki şimdi sussam ne susmasam ne,bırakın kimsenin tadı kaçmasın ve başlamadan bitsin,bu kez bari...
Bu arada siz buna vazgeçmek adını takacağınız için söylüyorum,ondan vazgeçmek kolaydı ve şu yüzden kolaydı;suçluluk hissedip bu yüzden onu hak etmediğimi düşündüğüm için,çünkü arkadaşımın arkadaşı olduğu için,birden bire onu sevmeye yeltenerek kendi düzenimi bozduğum ve yetmiyormuş gibi ona söylersem onunkini de bozacağım için,aynı zamanda ona söylemeyerek ve hiç bir şey yokmuş gibi davranarak onu kandırıp ihanet ettiğimi düşündüğüm için.İçin de için işte sonu yok,siz benim yerimde olsanız ne yapardınız?Sizi bilmem ama ben son defa söyleyeyim;onun en iyi dostu olmaya,mümkün olduğunca mutluluğunu ve iyiliğini sağlayan sessiz meleği olmaya özen göstereceğim,gözlerden uzak,bilinmeyen her kahraman gibi.Bilmesini ister miydim?Çok,ama lüzumu yok;kaldı ki fikrim bu yönde olsa bile yüreğim hala onda nedense ve de kalbim attığınca susmam gerek gibi sanki...

Anlatılması gerekmeyen bir şey çünkü bu,di'mi?


0 Yorum:

Yorum Gönder