Alptuğ'un Mekanı

14 Ağustos 2015

13 Ağustos 2015

Şey bir his vardır;hani böyle birini seversin o seni sevmez falan o değil,seversin ama onun sana seni seviyorum dediğini hayal ettiğinde sana da saçma gelir,ama bu umutsuzluk ya da kabullenmekle falan alakalı değildir ya hani..Bu gibi şeylere ne denir ben hakikaten hiç bilmem doğrusu..Belki de kendine bunu konduramamaktır ha ne dersiniz,sevilmeyi yakıştıramamak,sevilmemeyi içten içe benimsemek ve alışkanlık edinmek...

Bu durumdaki bir kimse suçlanılabilir mi?Hayır.Bi'kere öğrenilmiş çaresizlik tarzında birşey değil ki bu,iki denemenin ikisinin de başarısızlığının yüzde yüz başarısızlık olması dahilinde üçüncü bir fiilin de bu dengeyi bozmayacağı kanısına varmak sahiden aptallık mı sizce?Tamam tamam belki biraz karışık konuştum ama anlarsınız elbet...

Belki de tek başınalık gerçektir;öyle tek başınalık değil,kendi bedenimizde iki ruh olmaması gibi..Aklıma geldi de,hani şu"Ruhsal Hastalık" diye milleti tımarhanelere kapattıkları bazı bünyevi münasebetlerde halk diliyle deli kişisi iki kişiyi içinde barındırıyor..Öyleyse biz,delilerden dahi yalnızız...

Yalnız demek yanlış oldu özür dilerim,zira tek başınalıkla yalnızlık neredeyse zıttır bile;10 kişinin ölümündense tek kişinin ölümü,ya da herkesin az para almasındansa tek birinin dolarları cebe indirmesi her zaman daha kârlıdır,yani tek başınalık bir anlamda onurlu bir feda ve mükafatıdır...
Ayrıca tek başınalık yetinizi kaybettiğinizde özgürlük,yalnızlaştığınızda hayat azalır;insanların hiç biri yalnızlık istemez,yalnız kalmak ister çünkü bu yalnızlıkla zıt,tek başınalıklaysa aynıdır..Aslında bakarsanız hepsi yanlış kelime kullanımından başımıza geliyor demek de mümkün,yani sen bir defa tek başına kalmak istiyorsun,onlar seni yalnız bırakıyor...

Bir açıdan baktın mı da tek başınalık hep mutlak,o yüzden bu şarkıyı bir ayrı seviyorum...

Mahmutlar ve Kazımlar

02 Ağustos 2015

Süpersin Allah'ım

Senin bildiğini senden saklamak saçma olur zaten ama cidden süpersin Allah'ım..Yani söz gelimi o güzel hanımefendi de sevgime bir karşılık bulabilmemi sağlasaydın şu vakit,yani tam da okul değiştirip sıfırdan başlamaya niyetli olduğum vakit ikimiz için de zulüm olacaktı,hadi sen beni boşver de onun içine bana karşı bir sevgi salıp ona benden mahrum kalma acısı yaşatmadığın için sana gerçekten minnettarım..Bakma arada ben de bilmem kaç milyon kulun gibi umutsuzluğa kapılıyorum ama buradaki her acının biteceğine inandığımı hatta şahit olduğumu biliyorsun,bunu sen de hesaba kattın zaten...

Eğer kaderden kastedilen şuan ilerleyişte olan şeyse,bu kadar mükemmelini elbette kimse düşünemezdi ama bunu dile getirmekten de ayrı bir keyif alıyorum inanır mısın.Pardon,o cümlenin sonu biraz saçma oldu sanırım,hani inanmak falan...

Ben saçmalıyorum tabii arada,senin gibi değilim ve olamam da;ama senden korkmuyorum,yani tabii korkuyorum ama o şekil değil,cezandan korktuğum için değil de sana karşı utandığım için korkuyorum;hem aramızda kalsın ama diğerleri ne derse desin,elinde sonunda en kâfir kuluna bile kıyamayıp bağışlayacağını düşünüyorum..Neyse,sen bilirsin tabii,zaten konumuz o değil.Biliyorum bana şah damarımdan daha da yakınsın ama şimdi balkona çıksak,ne bileyim babamın aldığı o çikolatalı gofretten ve armut suyundan da alsak yanımıza,iki lafın belini kırsak çok isterdim.Valla Allah'ım ne yalan söyleyeyim bugüne kadar karşıma o kimsenin tam olarak bilip anlayamadığı ihtiyacım,ruh eşimi çıkaracağına da yine o kimseler yüzünden fazla bir inancım da yoktu içten içe,bunu da tazelediğin için sağol...

Son olarak,en çok neye yanıyorum biliyor musun Allah'ım?(evet biliyorsun)benim kaderimdeki tüm bu ahengi ancak bugün öğle vakti otobanda güneşin sıcağını neredeyse ruhuma kadar çekerken idrak edebilmiş olmama,ama kendimi aptal yerine de koymayacağım,sana haksızlık..Ben yine yazarım ara ara,görüşürüz de demiyorum zaten...☺

14 Temmuz 2015

Rasyonelize İşler

Atlar ağaçlardan düşüyor sevgilim,dans etmek bize yakışır.Hem jazz da kulak tırmalamıyor,zira dudak dediğin buseden başka nedir ve vedaları da sevmem ayrıca;sen bana iltifat etme utanırım,ben sana gerçekleri söylüyorum..Bak işte tam şurada biri 3310 ile akrostiş şiir mesaj atıyor sevgilisine ve sen yoksun,işte buna ağlanır çünkü sensiz vintage hüzündür sadece.Yakından da bohem olabilirsin ayrıca,sadece fotoğrafçılıkta alakalıdır postmodernle ölüm..Yani olsan,bana ne de çok yakışırsın...

Her ne kadar istemiyor da olsam bayramlık gibi,artık yaş kemale dahi erse hala uzatılan çikolatadan ikişer ikişer almak gibi ziyarette,vazgeçilemez,tarifsiz ve en çok da öylesinesin;anı yaşamak,rahatlamak,okşanmak ve sarılmak gibisin,işte kusursuz burada başlıyor...
Bense üçüncü sınıf bir ülkeden 23 Nisan'a gelen aval aval bakan,özenip hüzünlenen ve asla onun olmayacağını,elinde sonunda da geri döneceğini bilip kabullenen masum bir çocuk gibiyim geçmişle sana karşı;sen diye birşey de yok üstelik,bak buna da yanılır işte...
Ne dersin yeterince potansiyelim var mı seni bekleyip kavuşmaya bedenimi kuşatan bu denli çırpınış ve bezginliğin getirdiği umutsuzluk hissiyle.İnan ki gerçekçi değilsin,inandırıcı da;ama inanılası ve gayet rasyonel bir şiir gibisin...

Düşünsene henüz gözlerini bile bilmediğin birini bir temaşa gibi seyre dalabilme kabiliyetini her gece,belki bir adın yok ama az duamda da geçmedin bu gece..Etrafta birileri varken ve aydınlıkken o denli samimi olamıyorum Allah'la,aramızdaki ilişkiyi bilsen garipsersin...
Allah'ım diyorum,"Mevzuyu nasılsa biliyorsun ve bu beni rahatlatıyor"Sonrasında bayağı sohbet ediyorum,eğer iyi günümdeysem espri bile yapıyorum..Muhakkak ki her defasında biraz mahsunlaşıp neden dediğim oluyor,belki biraz da gözyaşı ama öyleyken içten olduğunu bildiğim için gerçekleşmesine ümidim baki kılıyor benliğimi...
Tıpkı senin gelmene olduğu gibi,henüz yarim olmasan da pratikte,kesinlikle duamsın bu kadir gecesinde de,yine...

Kaydol: Kayıtlar ( Atom )