Avludan Kalanlar

Değişim beni hep korkuttu, dün gece bu korkunun haklılığını duydum, bu sabah gördüm ve de gömdüm. Keşke mecaz olsaydı, keşke budalaca edebi saçmalıklarımdan biri olsaydı... Ama hala aklım almıyor, insana şaka gibi geliyor; hani dizilerde biri öldü denir de ertesi sezon geri gelir ya, boktan bir mesleki deformasyon mudur nedir, içimde öyle bir beklenti.


Bir insan bu raddeye nasıl gelir? Bekara eş boşamak kolay tabii, ahkam falan kesmeyeceğim o sebepten ama bir insan sahi nasıl bu kadar baş aşağı değişebilir.
Bunun kokusunu almak da kötü biliyor musun okuyucu, o yokuş aşağı gidişi başlatan ilk kıvılcımları bir zamanlar görmüş biri olarak bugüne bakmak ve o günlerde sonucun bu kadar ileri gideceğini öngörememiş olmak, birinin bugünkü yokluğuna.
İnsan her zaman olduğu gibi "neden" sorusunu soruyor ama bu soru ilk kez bu kadar kuru kalıyor belki. 

İnsan tabi meylediyor dünyanın lekelerinden kendi alnına da pay biçmeye ister istemez. Hani diyorum ne bileyim, biz mi sahip çıkmadık, bu bizim suçumuz muydu?Ulan dövseydik, sövseydik, dizimizin dibinden ayırmasaydık falan ama böyle olmasaydı. Ölen öldükten sonra insan en kolay kendine batırıyor iğneyi, en çok kendine yakıştırıyor ne garip.

Ve yine aynı oranda saçma geliyor avluda bazı şeyler; yok biriyle kırgınlık, öteki ile kavga, berikini sevmeme... Ulan biz insanların var ya, yaşadığımız onca şeyin bu dünyada dahi bile bir ehemmiyeti yok da dönüp bakamıyoruz işte aptal olduğumuz için.
Tabii şunu da düşünmeden olmuyor: Yaşarken o kadar da var olmamış insanların şimdi oradalıkları, yalnızca kuru bir görev edasından öteye geçmediğinden lüzumsuz mu diye yani ama inanır mısın o iş bile öyle değilmiş.

Klişe bir laf vardır ya insanın sosyal bir hayvan olduğu üzerine. Hayatın tek ve en kesif gerçeği olan ölüm geride birilerini bıraktığında ve öyle ya da böyle birileri de o kişilerin yanında şu veya bu şekilde bulunduğunda dahi iyileştirici olmasa bile yatıştırıcı etkisinin muazzam olduğunu görmek de bir o kadar acı ne yazık ki.
Bana bundan yirmi dört saat evvel sorsaydınız, ben birinin sadece yanında bulunarak ona destek olamayacağımı düşünür hicap duyardım ama meğer kalabalık denen şeyin bile bir etkisi varmış, kişilerin bireyselliklerinden bağımsız yalnızca varlıklarının bile...
Of be Gökay, benim bunları öğrenmem için bize bunları yaşatman gerekmezdi, şimdi senle ilgili nerede neler oluyor kim bilir, keşke düşünebilseydin.

Etrafımızdaki insanlar kadarız
Kolumuza girenler kadarız
Bizi sevdiklerini bildiklerimiz kadarız
Elimde olsa herkesin yanında olmak isterdim. 

0 Yorum:

Yorum Gönder