Dur İhtarı

Dur İhtarı

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Ateş açmışım kadereAteş açmışım bilinmeyen yüzlere bir gece vaktiSiliniyor lambası altında sokağın, dünüm yarınımBağırıyorum, kanla karışık tükürüklerim ölüyorSirenlerim inliyor yalnızlığa, kırılıyor her oluşDur diyorum durmuyorsunuz, bu son uyarımAteş açmışım diyorum! Geliyorum!Zimmetli mutluluğum, benden değil mecburiAlıp gitmeyin diyorum, bu bir dur ihtarı!Bir el havaya sıkıyorum, diğeri kalbime gidiyorBenmişim akan, geceye düşenEkip otosu doldurmayan tek kişiliğimArasında mavi-kırmızınınSıkışıyorumDayadığım duvar batıyor sırtımaYıkılan

Fark Eder

Fark Eder

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Bir şeylere fark etmez dedikçe kendimizi de silik kıldığımızı fark ettim, biz bunu karşıdakinin arzusuna öncelik verme niyetiyle yapsak dahi ister istemez varlığımızı ve belirginliğimizi zedeleyen bir hareketmiș bu; bir anlamda karşımızdaki kişi oluyormuşuz, daha doğrusu kimse... Ve bir de bakıyormuşuz ki bizim de olup olmamamız fark etmiyormuș...Biz böyle "ince" düşünerek aslında karşımızdakilerin bizi hesaba katma, bize şu

İkrar

İkrar

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Dibi tutmuş kalbimin, hiçliğimden bu yanık kokusu; yanlış duvarlara çakılmış çiviler gibi aldanmış sevgilere ve geri dönüşü yok işte... Kırık bir mevsim gibi, damaktan ziyade boğazda kalır gibi bir hal almış yaşamak; sadece bir detayken hoş gelmişim belki de, zira ne vakit konunun merkezi ben olsam uzaklaşır gözler; kenarda biri olmakmıș benimkisi, adım desen "merhaba merhaba" belki de.

Yabancı

Yabancı

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Bir yanılgı gibi kendiyle kaim duruyor varlığım Dostluktur değişmez yaram, yenik başlı kavgam Kayarken parmak uçlarımdan inancım sevginizeBağ değil illüzyon muş gördüm aramızdakiGecelerden öğrendim pek bir şey etmediğimiZiyanım yok, gitmek nedir öğrenemedim halaAlttan alınan, idare edilen bir şimdilik, bir hiç gibiYükseği, dostu görmeden; baktım düşüş olmuşumNe ait ne sizinle, sadece koca bir keşkeBir Alptuğ var ki uzak yakın,

Güzel Sevmeler

Güzel Sevmeler

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
 Ne kaldı o güzel sevmelerden okuyucu?Varsa yoksa yürümekmiș, flörtmüș saçma sapan adetler türedi. Bizzat sana soruyorum: En son ne zaman birine bir şey hissederken kalbin yerinden çıkacak gibi oldu? Yoksa sen de mi "O kadar da değil!" diyerek kendini basit, duygumsu ve yüksek ihtimalle yakında sonlanacağı bariz yavan his ve ilişkilerde mutluluğu bulmaya adayıp kayboldun?Ne bir ses ne

Adın Şebnemse

Adın Şebnemse

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
*Şebnem diye biri yokPerdeler ardından, korkuyla, hiç beklemeden...Korkuyorum kapılardan Şebnem, buz gibi duruyorlar, durmuş tepelerindeki saat, gözlerime bakıyorlar.Azalıyorum Şebnem, borç almışım gibi duruyor sevdan, öyle emanet, öyle faiz günahlı.Yokluğuna sığınıyorum Şebnem, uyuyana kadar yanımda duran, uyuyunca gideceğini bilsem de bir tutam kalışına razı olduğum ebeveynimsin.Müslüm Gürses'in Gülhane konseri gibisin Şebnem.Damarlarım genişliyor Şebnem, torunu süikaste kurban giden bir emekli

Gece

Gece

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Gece olur, her şey müsaitleșir yok olmaya Gece olur, zamanı dahi örter sessizlik Gecelerin ihtimalleri de yoktur telafileri de Gecelerin insafı da azdır merhameti de Gecede hüküm de vardır ceza da Gece de gelen vardır akla, gecesi olmayan da Geceye eşlik de edilmez aşık da olunmaz Geceye bahane de bulunmaz sitem de kar etmez Gecenin de gecesi vardır,

Güvercin

Güvercin

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Ölü güvercinin düşüşü gibi... Bazen gerçeklerden daha önemlidir görünen; istediği kadar ak olsun gerçek, kara kalır karaysa görünen. Bazı şeyler öyle değildir ama öyle görünür işte, sağdan da soldan da alttan da üstten de baksan öyle gözükür. Öyle ki ne yaptığınızın önemi, anlamı kalmaz; sen katili vurursun adın katil olur, başka bir şey olmaz. Sarıyorum kendime, herkese Sarıyorum

Gittiğinde

Gittiğinde

undefinedth undefinedundefined
By with 0 Comments
Gitmek adına yapılan her şey gibi inatçı ve donuktu bakışların, bilmediğin bir gerçek için. Ulașabilirliğin nimet olduğunu anlayacak kadar kaybetmene izin vermedim hiç beni. Giderken benim gibi yürüyordun, benimle sanki; Üzülmemek için bakmadığın, orda kırık duran parçasıydım ikimizin. Sen gidince yerden uçmaya başladı kuşlar, anlamı kalmadı bir şeylerin üst yüzlerinin, birinciden sonraki katların... Kalmadı gündüz gece, kalmadı soğuk

Alptuğ'un Mekanı