Her Şey Bitmiştir Artık

Bu defa yalnızca ve yalnızca tek bir kişi için bu yazı, biriciğim için, zira yoğunluk falan derken ona yazmayı fazlaca ihmal ettiğim, biricik kızım benim... Her şey bitti bak güzelim, astım krizinden farksız geçen bir seneden fazla zaman geride kaldı artık. Baban elinden geleni yaptı kendi için, şimdiyse senin için olan yıllar başlayacak. İyiyim ben iyiyim merak etme, arada bi'tekliyor tabii ama olsun o kadar canımın içi, seni nasıl özledim bir bilsen... Biliyorum, olmayan hatta olmamış birini özlemek ölesiye aptalca ama ne fark eder ki, her sana yazışımda seni yanımda bilip tazelenen ben için bunlar can sıkıcı detaylar doğrusu, her neyse...
Baban yolunu çizdi, zaman ne getirir bilinmez tabii ama galiba senin bebek bezi hatta okul masraflarını nasıl çıkaracağımı bile buldum, belki dedenle birlikte bir iş tutarız belli mi olur. Babama dede demek garibime kaçıyormuş bak şuan bunu fark ettim, içim bir garip oldu; daha fenasıysa torunumun bana dede diyecek olması, sahi bi'torunum olacak... Aslında bu şuan bunu okuyan başta sen olmak üzere çoğu kişinin beklediği bir tepki olmayacak ama bence torunun olması kızın olmasından daha mükemmel falan değil, şimdi bile evlensem, hatta şimdi evli olmuş ve sen doğuyor olsaydın dahi geç bulmuş olacaktım seni, bir de nasıl vereyim ellere. Kızma bana kızma, anne olunca anlarsın, belki de benim gibi, olmadan...
Ha bak bir de şeyi düşünüyorum bu ara, hani şimdi seni leyleklerin getirmesi için annenle evlenmem, annenle evlenmem için de onu istemem lazım falan ya; e ben kahve içemem asla, onu nasıl yapacağız bilmiyorum.
Saçmalıyor işte babacık aldırma, iyiden iyiye rahatladım tabii şimdi, iyi geçti üniversite sınavım çoğunluğa nazaran, şımardım ister istemez... Ah kalbimin cücüğü, biliyorum çok dalga geçilesi ama insan ister istemez "Ee okul da bitti, bir an evvel kızımı kucağıma alaydım bari." diye düşünüyor insan, lakin bekleyeceğiz n'apalım mahmurem... Korkma adını mahmure falan koymayacağım, içimden geçti yalnızca.

Bak aklıma ne geldi, geçen gece oturuyorum, sonra uyuyacak gibi mi oldum, uyudum mu ne oldu bilmiyorum artık, böyle rüyayla hakikat arası bir anda hastanedeyiz sanki, sen doğmuşsun, benim sakallarım ağırmış hafif, annen yatıyor yatakta, yazık bayılmış kadıncağız, sen ağlıyorsun kucağında, uyanacak oluyor sen ağlayınca, korkup ben alıyorum seni, susuyorsun hemencecik, sol omzuma koyuyorum başını, hırıltılı nefesin göğsümü titretiyor sanki, derken örtünün üzerinden sırtını tuttuğum sağ elim sıcacık oluyor birden, senin sıcaklığın işte bu, derken kulağıma esniyorsun, içim gıcıklanıyor, nasıl da tatlı bir his... Sonra da uyandım işte, biraz gözyaşı da dökmüş olabilirim aslında. Çok mutlu olmuştum be kızım, anlatamam sanıyordum anlattım, umuyorum zor günleri de atlattım...

Baban iyi bir adamdı ve hala öyle, küçük bir adamdı ve büyüyor şimdiyse. Nasıl da düşkünüm sana öyle bir bilsen, gerçi herkese bir parça düşkünümdür ben, hayati müşkülümün temeli bu mudur dersin? Laf oyunlarına girdiğime göre kafam akıyor yavaştan, unutmadan söylemeli, seviyorum seni de anneni de, daha fazla bekletmeyin beni.
Her şey bitmiştir artık, güzel günler vakti.


0 Yorum:

Yorum Gönder