Bitti'm

Yekten abanayım iyisi mi lafa, zor bulursunuz bundan sonra süslü girizgahları falan, iyilik istiyorsanız denize atlayın ne dersiniz? Diyeceğim o ki keşke hayatım boyunca kimseyle tanışmadan devam edebilseydim, hiçbir kimseyle; aile neyine yetmiyor p****enk dedi içimdeki ses de ben dinlemiyordum, dostluk falan filan hesabı, sonra da Kabadayı filmindeki Ali İhsan gibi kaldım tabii: "Zaten biz yokmuşuz, cesaret yokmuş,yiğitlik, mertlik yalanmış. Ölümüne arkadaşlık dostluk falan palavraymış. Racon bitmiştir, hepiniz yatağınızda rahatlıkla ölebilirsiniz…"

Şimdi birkaç gerçek dostum var, Emir, Yarkın, elbette ki Sena, Esra, Beyza, bir de yenilerden Şûrâ; oysa açıkçası istemiyorum, yani bakın istemediğim şey onlarla dost olmak değil, ömrümün sonuna kadar şerefle taşıyacağım bu mertebeyi ben elbette ki, onlara güvenim sonsuz, sevgim de öyle... Galiba belki de heves mi, sevgi mi, nedir bilmediğim bir şeyi kaybettim, herkes olabildiğine yabancı... Şunu gevelemeye çalışıyorum işte anlayın:
İyi yapmışım, hatta hayatımda verdiğim tek iyi karar belki ama işte o günlerde ben onları arkadaş edinmeseydim, şimdi kimse benim varlığımdan haberdar bile olmayacaktı, hiç kimse, hiç kimse Alptuğ Dağ diye birinin peşine düşmeyecekti anlıyor musunuz? Ben herkesi bıktırdım, bıktırmadıklarım da illa ki bıkacaklar ne kadar kızarlarsa kızsınlar bu lafıma; iki üç kişi için genelleme yapıyorsun diyorlar ama artık sahici dostluğun imkanına da inancım yok açıkçası, tekrar tekrar söylüyorum ki bunun onlarla hiçbir alakası yok, tamamen benim sessiz, karanlık gecelerde, yine aynı sessizlikle uzun uzun inlerken yaptığım çıkarımlar bunlar ve korkarım ki öyle yapılan çıkarımlar geri döndürülemeyecek kadar güçlü oluyor, kim denerse denesin...
Benle ilgilenmeye çalışmayın abi, kolumdan tutup kaldırmaya da çalışmayın, kolum falan yok benim; biz dostuz bunu yapmalıyız diyorsunuz, sen bize yapıyorsun falan diyorsunuz eyvallah, ben size yine yaparım hep yanınızdayım ama siz bana yapmayın işte, ayağa kalkmak için desteğe ihtiyacım yok çünkü ayağa kalkacak bir sebebim kalmadı, her ne kadar bu laflarım sizi sinir de etse benim için öyle, çok özür dilerim.
Şimdi siz olmasaydınız, kimse bilmeseydi varlığımı, ha var ha yok biri olsaydım, bir daha da kimseyle tanışmasaydım, başka bir yerde o yerin delisi ilan edilseydim, sussaydım, herkes merak etse ama bu kadar fecisini ummasaydı mesela... Boş boş etrafa bakarak ölümü beklemek istiyorum önümüzde her ne kadar yıl kaldıysa hepsinin her anında, yalnız başıma.
Bitti'm.

"Ruh yara aldı mı bir kere durmadan acı yürür bedene. Et acır, kemik acır, kan bile acır."

0 Yorum:

Yorum Gönder