Aynı Deniz


Senin olanı nasıl tanırsın okuyucu? Ya da hadi biz ona seninle olan diyelim; galiba ben artık tanıyamıyorum uzunca zamandır veyahutta zaten benim olan birileri yok.
Garanti edemediğimi biliyorum ya artık hiçbir dostluğu ve ilişkiyi onca olay üzerine, bilmem kim yıllardır bir şeyim diye inkar edemiyorum ya ihanet ihtimalini... Hal böyle olunca sanki herkes dolabıma kilitlenmiş ve bir gün geri vermek haricinde etkileşime geçmeyeceğim emanetler gibi hayatımda.

Ben soğuk biri değilim, sadece bir gün geri vereceğini bildiğin bir şeyi hiç kullanıp ona alışmak fikri kaosumu oluşturuyor. Günümüz insanlarının yargısına çok müsait tabii bu halim, evet evet çoğunuz için her şeyi ve daha da önemlisi herkesi bırakabilir oluşunuz birer güç ve farkında olmasanız bile her aklınıza geldiğinde ilk ve sadece bu silaha davranıyorsunuz; ne tesadüf ki menzilde hep ben varım, kalbimin ortasında bir çiçek gibi açıyor fakat can vererek aslında neyim olmadığınız gerçeği...

Önümde uçsuz deniz, ben bundan altı sene önce de aynı denizin önünde aynı yerde aynı düşünceyle boğuluyordum, en güzide dostlarımın ve sevdiğim kadının benim yahut benimle olmayışını onları haklı kılacak kılıflarla sanki benim bir tür yanılgımmış gibi yutturmaya çalışıyordum kendime. Bugün o aynı denize bakarken dalgaların bana birer piç gibi güldüğünü hissettim, en klasik felsefe öğretileri yalanlandı çünkü; bir nehirde ikinci defa da yıkanırdın, deniz de bıraktığım denizdi, göz yaşım da. Asıl mesele, kaç defa yıkanırsan yıkan bir kere sevgi duyduysan henüz kır olduklarını bilmeden dahi insanlara, temizlik asla kabul etmiyordu seni.

Ben artık her denize uzaktan bakacağım anlaşıldı,
İnsanlar gibi. (Her anlamda)

0 Yorum:

Yorum Gönder