Artık


Artık bir sen bir ben varız okuyucu. Sadece sen varsın hatta. Geçmiş diye bir şey yok, burada bir zamanlar adı övgüyle geçmiş kimse yok artık. Sadece sen varsın.
Bu yüzden son damlasına kadar samimiyetle günler sonra sana yazıyorum, sadece sana.

Kimsenin bize değer falan verdiği yok okuyucu, yalnızca onların alıştığı düzen sürdüğü müddetçe yanlarında kendimizi var sanmamıza müsaade etmişler hepsi bu. Sen bile beni anlamıyorsun artık okuyucu, biliyorum.

Kendimi hayata kazandırmaya çalıştım, eski alışkanlıkları devam ettirdim, arkadaşlar edindim, yeniden gülümsemeye başladım ama... Ama bu yazıyı yazmaya karar vermeden hemen önce, dev bir tiyatroda, bir oyun oynadığının farkına yeniden varıp büyüyü bozan bir başrol gibi tökezledim, her şey koca ve açıkçası boşa çırpınıştan ibaretti.

Bir kıymet edinmeye çalışmıyorum artık, sadece kabulümün en derin bir imzası bu. Kaybettim okuyucu, herkes halinden memnun, kimse arkasına dönüp bakmayacak, görenler bile gördüğünü kendilerine dahi belli etmeyecek. Kimse geri gelmeyecek, yeni kimse de gelmeyecek. Hadi diyelim yenisi geldi, asla inanmayacağım biliyorum, asla kalbimi teslim edemeyeceğim ne dost ne aşk olarak artık kimseye; hep içimde derin ve tamir edilemez bir şüphe ile, herkesle aramda görünmez, kalın ve soğuk bir duvarla yaşayacağım.

İşime verdim kendimi, tam anlamıyla başarılı bir hiç olmak için, belki hayat daha çabuk geçer diye.
Biliyor musun ölmeyi o kadar çok istedim ki okuyucu, iş işten geçmiş olsun istedim, geri dönüşü olmayan bir pişmanlık olmak istedim ama en acısı şu ki kimse için bunun bile bir şey ifade etmeyeceğini biliyorum artık.

Sadece sen ve ben varız okuyucu, lütfen artık kimse olmasın.

Bıraktım geçmişi, her şeyi, beklemiyorum, çaba harcamıyorum. Bir şeylere sahip çıkmaya, ayakta tutmaya çalışıp değer verdikçe saplantılı damgası yiyorum çünkü ben hiç değer verilmedim okuyucu.
Sildim numaralarını insanların, içinden çıkamayacağım zamanlarda mesaj atıp, arayıp o değerli, bensiz mutlu vakitlerini çalmama engel olmak için. Herkesin keyfi yerinde zira.

Ben mi? Gerçekten de önemi var mı bunun?

Benim için de bir şeyler yapılabilirdi be okuyucu, haksız mıyım? Hem sen de biliyorsun, benim yaptıklarımın onda biri dahi gerekmezdi... Neden beni kaybetmek kötü, üzücü, istenmeyen bir şey değil okuyucu, neden kimse bundan kaçınmadı bile? Kimsenin mi içi titrememiș. Evet okuyucu. Acı ama başka çaremiz yok kabulden. Koca bir evet. Değmemișim, değmezmiș. Bensizlik bırak boşluğu, en ufak fark dahi değilmiş. 

Küçük bir öykü bu okuyucu, küçük bir "herkesin başından geçen".

Yerim yok artık, beklerim yolum bitsin.

0 Yorum:

Yorum Gönder