Güncel Bir Sohbetten Kalanlar
Bu sabah, aynı yollardan yürüdüğüm bir arkadaşımla hasbihal ettik, biraz da burada hem sitem hem genç arkadaşlara kılavuzluk olarak konuşmamızı bir metin haline getirerek paylaşmak istedim:
Bir tanıdığım sinema ile iletişim tasarımı mı ne çift anadal yaptı, İngilizcesi de çok iyiydi. Ama bir türlü dikiş tutturamadı. İyi ki o kadar kasmamışım diyorum o yüzden. Hani, yok yüksek lisans, yok yan dal, yok çift… Gerçekten birini bir yere getiren o olmuyor.
Şu son olaylardan sonra iyi ki diyorum, sinemaya da gir(e)memişim. Çiğ çiğ yerlerdi beni orada, bir noktada sivri de bir tip olduğumdan, mobinge uğramamak adına kötü biri olmak zorunda kalırdım.
Bunca sinema okuduk, hatta en yüksek puanları falan almış olalım, yine de gidip aileden üçüncü kuşak varlıklı ve buna göre çevreli biri değilsen olmuyor. Beyaz Türklerin etrafında desen yine onlar gibi çevreli tipler zaten; seni bir yerine takmadığını hissettiriyor böyle insanlar, yan yana gelmişliğim var ve hani dünyası başka anladın mı? Seni onun içine almayacağını zaten bakışıyla, ses tonu, tavrı falan her şeyiyle belli ediyor. "Hıı öyle mi?" kafası adeta!
Çok tuzu kuru tipler var. Adam zaten yönetmen olmasa da, hiçbir şey yapmasa da yaşar ama ailesi ona hobisini yapmak için alan açıyor, zaten bilmem kim aile dostları.
Fakat bizim sıradan insanımız da az acımasız değil, bunca şey gözü önünde yaşanır ama o gelir yine sana bana çemkirir, bilmem ne olmamış falan gibisinden; ulan onun olmadığını ben de görüyorum salak değilim, yalnızca elimdeki imkanlar doğrultusunda fiyat performans olarak en akılcı çözümü uygulamak zorunda kaldım ama anlatamıyorum işte, anlatamazsın, seni bir şey bilmiyor ilan ederler.
Ben şey sanıyordum ya lisede, “Şimdi bu kadar biliyorsam üniversitede üstüne katar uçarım." diyordum. Ulan, hiç öyle olmadı. Okulda bu sefer herkese her şeyi ben gösterdim. Şuan geçmişten sadece adı kalmış okullar var, pek çoğunun içi bomboş, teknik eğitimi gerçekten derin verebilen hocalar da pek kalmadı, hangi bölümlerden insanların nerelere hoca diye getirildiğini anlatmama zaten gerek yoktur ama ne bileyim bir zahmet hoca olan birine ben öğrenci olarak bir şeyi izah etmek, bir yeniliği göstermek, sektörel bir programı öğretmek durumunda kalmayayım.
"Ee bunları zaten biliyoruz biz Alptuğ abi, bize bir nevi çözüm sun!" derseniz, ki demelisiniz:
Millet okul birinciliğine falan oynarken, dışarıdan ilk iş falan alan tip olarak, çok mantıklı bir şey yaptım aslında, zira diploma hiçbir işe yaramadı, okul hiçbir işe yaramadı ve beni sadece mali sorumluluklarımın olmadığı, okuldan arta kalan boş zamanlarımda yaptığım işler ve kendi çalışmalarım kurtardı.
Hayatımda yaptığım en iyi şey, erkenden LinkedIn açıp, iyisiyle kötüsüyle yaptığım her şeyi koyarak pazarcı gibi bağırıp durmakmış, elbet birileri dönüp bakıyormuş. Hâlâ onun ekmeğini yiyorum, bütün bana gerçekten faydası dokunan insanlarla burada tanıştım ve çoğu ile hala çalışırız. Diğer bir yaptığım en doğru şey ise gerçekten doğru bir diksiyon ve hitabet eğitimi alıp, bu uğurda çalışmayı asla bırakmamış olmak; zira bu bana yalnızca kendimi etkili ve doğru ifade etme fırsatı sunmayıp ek olarak insanları daha iyi anlama, niyet ve kişiliklerine dair öngörülerde bulunabilme vesaire gibi daha sayamayacağım düzeyde faydalar sağladı.
Neyse çok konuştum bugün,
iyi pazarlar.
0 Yorum:
Yorum Gönder