Kale


Boş, soğuk bir kalenin üstünden bakıyorsun dünyaya, havanın kapalı olduğuna inanarak. 
Sana kızmıyorum, o kaleyi oraya dikme sebebini en iyi ben biliyorum, neden almadığını kimseyi
Eski halin yok, haklı endişen; değil top tüfek, biri parmağının ucuyla dokunsa düşeceksin
Bir kere daha kaldıramazsın, bu tek ihtimal yüzünden de bir gün, kale sen olacaksın. 
Baksana şimdiden yok farkın; boş, yalnız, yankılı ve yanış; eskimiş her an gibi. 

Ey kalenin yalnızı, güvenmeyi öğren er geç
Dışarı çık demiyorum ama... Kapıyı kilitleme
Sen uğraşma eyvallah, kılını kıpırdatma da;
geri çevirme biri çabalarsa güvenini kazanmaya. 
Kaybederse kovarsın gider, bırak bari denesin;
Yardım etme tamam, yaklaşma da ama...
Eğer sana yaklaştığında, doğru olduğunu hissedersen; itme, yanılgıya korkundan. 

Gerçi asıl korkun kapılmak, insana açlığından. 
Zaten ya yanlış insanlar öldürecek seni, 
Ya o güven dolu boş kalen, ellerin gibi.

,

0 Yorum:

Yorum Gönder